16.🌙

3.2K 192 51
                                    

Yine aynısı olmuştu ve ben o adamı yine rüyamda görmüştüm. Hayatımda hiç tanımadığım, görmediğim birini sürekli düşünmem doğru bir şey olamazdı. Biraz rahatlamak için kısa bir duş aldım ve rahat bir şeyler giyip odadan çıktım. 

ev çok sıkıcıydı doğruyu söylemek gerekirse. En azından salonda sohbet edicek birilerini bulmak umuduyla salona girdim. 

Ercan'ı bilgisayar ile uğraşırken gördüm ve gülümsedim. Açıkçası fazla konuşmamıştık fakat abilerine göre fazla olgundu. Poyraz hariç. Bence abisine çok benziyordu bu yönden, soğukkanlı ve mesafeli idi. 

" Ne yapıyorsun?" diye sordum ve yanına oturdum. Ela gözlerini bilgisayardan çekti ve beni incelemeye başladı.

"Saçını neden kurutmadın?" diye sordu. 

"Kurutunca kabarıyor ve taraması zor oluyor. O yüzden kurutmadım" dedim açıklamamı yaparak.

"Hava soğuk saçını kurutmalısın" dedi oldukça nazik bir şekilde

"açıkçası o merdivenleri çıkamayacak kadar üşengeç ve yorgunum" dedim.

Gülümsedi ve ayağa kalktı.

"İş başa düştü desene" dedi ve bir anda beni kucağına aldı, dengemi korumak için kollarımı boynuna doladım. 

"Sen bilgisayar ile bir şeyler yapıyordun boşver" dedim inmek için hazırlanırken kollarını sıkılaştırdı.

"Kardeşim işlerimden daha önemli " dedi ve merdivenleri çıkmaya başladı. Odama gireceğimiz sıra arkadan gelen ıslık sesi ile  merakla arkaya baktım.

"Uyanığa bak!" dedi Faruk. 

"Kime çektiği belli " dedi Furkan. Faruk sırıttı.

"Haklısın sana çekmiş" Furkan şaşırmış gibi yaptı.

"Ben sen kast etmiştim " dedi ve bize döndü

"Sen hayırdır Ercan"

"Kardeşimin saçını kurutacağım abi. Sizin gibi ben de onun abisiyim." dedi.

"Sen kod yazıyordun en son. Bize bırak ta işini yap" dedi Faruk.

"Abi birazda ben mi vakit geçirsem!" dedi Ercan bıkmış bir şekilde.

"Geçirirsin aslanım sana geçirme diyen yok, ama daha fazla burada durmaya devam edersen ben bir tane geçireceğim sana"

"Hah! Geçirsene " dedi Ercan

demin söylediğim her şeyi geri alıyorum. Ercan'an ciddi demiştim değil mi. Dememiş farz edelim.

"Aslında hiç gerek yok-"

"ne oluyor burada böyle" diye odadan çıkan Akın ile olay karışmaya başladı.

Akın ilk önce abilerine baktı sonra bana, ardından kaşlarını çattı.

"Niye saçını kurutmadın?"

"Ne saçmış arkadaş" diye mırıldandım bıkmış bir şekilde. Ercan söylediklerimi duymuş olacak ki gülmemek için dudaklarını bir birine bastırdı.

"Eğer peşimizden gelirseniz sizi abime şikayet ederim haberiniz olsun. Özellikle de sen küçük böcek" dedi son cümlesini Akın'a bakarak söylemişti Ercan.

"Böcek mi! Ben mi!?" diye savunmaya geçti Akın. Fakat Ercan daha fazla orada durmadı ve odaya girip kapıyı hemen yüzlerine kapattı, kilitledi.

"Saç kurutma makinesi nerede küçük." dedi sanki demin hiç bir şey olmamış gibi. Elim ile çekmeceli gösterdim ve yatağa oturdum. Eline tarak ve havlu aldı ardından makineyi çalıştırdı. Nazikçe tarıyor ve kuruluyordu.

AYKIZ ( GERÇEK AİLEM )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin