Ellerim ceplerine sıkıştırmış boş yolda öylesine yürüyordum. Evet sabahtan beri yaptığım tek şey yürümekti. Bunu yapmamın belli başlı sebepleri vardı.
Genel olarak çok arkadaşı olan bir kız değildim aynı zamanda bu kadar kalabalık ve hareketli bir hayatı olan bir kızda değildim. Son zamanlarda yaşananların d apayı büyüktü tabi ki bunda.
Arka cebimden telofonumu çıkarıp Ercan'ı aradım. Telefon çalmasına rağmen açılmayınca telefonu kapatıp bir süre geri dönüş yapar diye bekledim. Ama arayan yoktu.
İçimi kemiren kötü düşüncelerle arkamı dönüp geldiğim yolu koşmaya başladım. Nefes nefese kalmıştım ve aynı zamanda terlemiştim.
Sonunda adımlarım evin önünde durunca hafifçe eğilerek soluklanmaya başladım. Koşmaktan elim ayağım titriyordu. Başımı hafifçe kaldırınca büyük siyah bir araba gözüme ilişti.
Arabanın camı yavaşça açılırken gözümü kırpmadan göreceğim kişiyi bekliyordum.
Yüzünde kırışıklar çıkmış, hafif çekik gözlü ve gri saçlı bir adam vardı. Kaşlarım istemsizce atılırken pozisyonumu değiştirip dik bir hale geldim.
Adama bana gülümsedi ardından gözlerine güneş gözlüğünü taktı.
"Doğum gününüz kutlu olsun küçük hanım." araba hareket etmeden saniyeler önce kurduğu cümle ile olduğum yerde kalakaldım.
Bu adam kimdi? Doğum günümü nereden biliyordu?
Başımı hafifçe eve çevirdim. Bu gün benim doğum günüm ve ben unutmuştum?
Elimi enseme atıp kaşıdım. Ne yapmam gerekiyor du.
En sonunda kararlaştırıp eve doğru ilerlemeye başladım ama daha sonra aklıma gelen şeyle olduğum yerde kaldım.
Bu gün benim doğum günüm ise aynı zamanda Akın'ın da doğum günüydü.
Ben ona hiçbir şey almamıştım. Oflayarak arkamı döndüm ve telefonumu çıkarıp Volkan'ı aradım. Çok geçmeden telefonumu açtı."Volkan müsait misin?" diyerek başladım konuşmama.
"Müsaitim. Daha demin sizde-" sanki yanlış bir şey demiş gibi cümlesini yarıda bırakınca ben konuşmaya başladım.
"İyi. Buluşmamız lazım. Yardımına ihtiyacım var." dedim evden uzaklalırken. Demin gördüğüm adamı düşünmeyi bir günlüğüne erteledim ve ana yoğunlaştım. Sonuçta tanımadığım bir akrabam olabilirdi.
Abartmaya gerek yoktu."Aslında çokta müsait değilmişim."
Dedi."Anlamadım? Neden zorla konuşuyor gibisin?" dedim gülümsediğini belli etmemek adına. Sonuçta bu gün doğum günümdü ve büyük ihtimalle abimgil tarafında alıkoyulmuştu.
"Tamam her neyse. Sence erkekler nelerden hoşlanır?" dedim uzatmadan.
"Neden sordun ki? Aykız! Aşık mı oldun? Kızım cevap versene!?"
"Hayır olmadım. Sadece şey için sordum-"
"şey için derken?"
"Benim için önemli biri ama sevgili babında değil!" eğer Akın'ın doğum günü için olduğunu söylersem bildiğimi anlayacaklardı. Sürprizleri bozulsun istemiyordum.
"Umarım yarın bir gün bana da hediye almak gelir o güzel aklına!"
"Doğum gününde alıyorum ya Volkan!" dedim oflayarak. "Sen soruma cevap versen?"
"Koleksiyonluk araba fena olmazdı." dedi mırıldanarak. Akın'a daha güzel bir şey almak istiyordum. Hep kullanıp beni hatırlayabileceği bir şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIZ ( GERÇEK AİLEM )
Fiksi RemajaDaha 5 yaşındayken ailesinden koparılan Aykız yetim haneye verilir. 1 hafta sonra bir aile Aykız'ı evlatlık alır. Ama Aykız dört abi ve bir ikizinin olduğunu bilmemektedir. Zamanla büyür ve 17 yaşına gelir. gerçek ailesine gelen esrarengiz bir mektu...