Biraz üşümüştüm ama içeri girmek istemiyordum. Kollarımı kendime sardım ve temiz havayı içime çektim.
Poyraz çok gizemliydi, onu çok nadir görüyordum ve her gördüğümde bitik bir durumda oluyordu. Bu ister istemez canımı sıkışmıştı.
Kolumda hissettiğim sıcaklıkla oraya baktım. Ercan elini koluma koymuş bir şeye bakıyordu.
"böcek mi var?" diye sordum bir tahminde bulunarak.
"üşüyor musun?" dedi sorumu es geçerek.
"Biraz" dedim doğruyu söyleyerek.
"İçeri geçelim o zaman" dedi ve beni kendisine yaslayarak ayağa kalktı. Diğerleri de ayaklanınca içeri geçtik.
İçerinin sıcak havası çok iyi gelmişti. İlk önce Poyraz ile göz göze geldik. Yorgun bir şekilde gülümsedi ve yanımıza geldi.
Yüzümü avcunun içine aldı ve derin bir nefes verdi.
"Seninle hiç ilgilenemedim, çok üzgünüm." dedi
"Sorun değil." dedim gülümseyerek.
"Yarın gidiyorsun değil mi?" diye sordu bu sefer. Kafamı olumlu anlamda salladım.
Yavaşça yanağımı okşadı ve yanağımdan öptü.
"OHA!" diye bağıran Akın ile yavaşça geri çekildi.
"ya ama bu haksızlık, sadece bir günümüz kalmış ve ben daha ikizim ile hiç yalnız kalamadım. Hatırlatırım dokuz ay boyunca ben onunla birlikteydim." dedi kollarını göğsünde birleştirirken.
"Sen bakma ona güzelim, bazen devreleri yanıyor." dedi Ercan Poyraz'ı benden uzaklaştırmaya çalışırken.
"Oğlum bir rahat bırakın kızı." dedi Selim Bey. Gülümseyerek sorun olmadığını dile getirdim.
Kesinlikle hoşuma gittiği için değil.
Aykut Bey ayağa kalktı ve yanımıza geldi, tam karşımda durunca biraz ürkmüştüm ama belli etmemeye çalıştım.
"Hadi az bizi rahat bırakın da, dede torun konuşalım." dedi gülümserken. Herkes odadan çıkınca eliyle koltuğu işaret etti.
"Geç güzel kızım."
Bir şey demeden koltuğa oturdum ve dikleştim. Oda karşımda ki koltuğa oturdu ve konuşmaya başladı.
"Senin haberini aldığımız günden beri evde bir kıpırtı vardı, annen benim her zaman kızım olmuştur Aykız. Onu asla evladımdan ayırmadım, ayırmazdım. Babaannen de aynı annen gibi genç yaşta vefaat etti." dedi konuşmakta zorlanıyormuş gibi duruyordu.
"Oğlumun gözümün önünde ağlayışını asla unutmam. Ben annen vefaat edince bir evladımı da kaybettim. Ama sen vardın, seni de bize çok gördüler güzel torunum. Babana, bana, abilerine çok gördüler." dedi sesi artık kısık çıkıyordu. Kendisini zorlamasını istemiyordum.
Sessizliğimi yanlış anlamış olacak ki ayağa kalktı.
" Seni biraz zorladım galiba. " dedi suçlu bir sesle.
" Hayır siz içinizden gelenleri söylediniz. "dedim ve ayağa kalktım.
" İyi akşamlar. "dedim gülümseyerek.
" İyi akşamlar güzel torunum. "dedi. Son kez ona bakıp odadan çıktım.
Beni ilk fark eden Poyraz oldu, hızlı adımlarla yanıma geldi ve elinde tutmuş olduğu montumu kollarımdan geçirdi ve fermuarını sonun kadar çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIZ ( GERÇEK AİLEM )
Teen FictionDaha 5 yaşındayken ailesinden koparılan Aykız yetim haneye verilir. 1 hafta sonra bir aile Aykız'ı evlatlık alır. Ama Aykız dört abi ve bir ikizinin olduğunu bilmemektedir. Zamanla büyür ve 17 yaşına gelir. gerçek ailesine gelen esrarengiz bir mektu...