23.🌙

1.7K 99 23
                                    

Vücudumda hissettiğim acı ile gözlerimi açtım. Tanımadığım bir adam koluma çizikler atıyordu.

Eğer hareket edersem bıçak yanlış bir yere gidebilirdi. Ağzımda ki bez yüzünden sesimi dahi çıkarmıyordum.

Adam bu halimden zevk alıyormuş gibi sırıttı, ardından yanındaki adama ufak bir el hareketi yaptı. Adam elindeki beyaz  bezi uzatınca kanlı bıçağı beyaz beze silip ayağa kalktı.

Bıçağın sivri ucunu çeneme yasladı ve kafamı yukarı kaldırdı.

"Eğer uslu bir kız olursan canın daha az yanar." dedi ve bıçağı bir süre yüzümde gezdirdi. Diğer adam kulağına yaklaşıp bir şeyler fısıldayınca bıçağı yere fırlatıp diğer adam ile odayı terk etmişlerdi.

Oda resmen bir hapishaneyi andırıyordu. Bissürü kesici alet vardı.

Ben odayı incelerken dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı. Avuç içlerim terlemeye başlamıştı yerimde gerildim. Bir süre sonra silah sesleri kesildi.

Ben ne olduğunu daha anlayamadan demir kapı kırılarak yere düştü. Çıkan tok sesten dolayı gözlerimi sıkıca kapattım.

Gözlerimi yavaşça açtım. Karşımda askeri üniforma giymiş genç bir adam vardı. Elindeki silahı kemerine takınca rahatladım.

Şuan için tek sorun adam Türk değildi!

Adam yavaşça yanıma geldi ve yerdeki bıçakla ellerimde ki ve ayaklarımda ki ipleri kesti, ardından eli ağzımdaki bantı açmak için yukarı çıktı. Hemen elim ile onu engelleyip ağzımdaki bantı sertçe çektim.

"Sen kimsin!?" eliyle ağzımı kapattı.

"Seni korumaya çalışan biri." dedi ve elini çekti. Hemen ayağa kalkıp üstümü silkeledim.

"Dost musun, düşman mı!?" sorum karşısında bir süre düşündü.

"Ben sana dost olamayacak kadar farklı duygular besliyorum." dediği şey ile gözlerim irileşti.

"Asker misin?" dedim üniformasını incelerken.

"Sayılır, valiyim." dedi hiç beklemediğim bir anda.

"Nerenin?" sorumu cevapsız bırakarak bir adım yaklaştı.

"Şimdilik bu kadarı kafi. Zamanla tanıyacaksın beni." dedi ve son kez bakıyormuş gibi yüzümü incelemeye başladı.

"Ailen birazdan burada olur." dedi ve kapıya doğru ilerledi.

"Onlara seni söylemeli miyim?" sorum karşısında durdu.

"Orası sana kalmış. Ama ben söylemeni doğru bulmam şahsen, ailen seni benden uzak tutmak için elinden geleni yapacaktır." dedi ve arkasını dahi dönmeden odayı terk etti.

Arkasından gideceğim sırada sesini tekrar işittim.

"Bu odadan çıkma!"

Olduğum yerde tepindim.

"Ne yapmamı önerirsiniz sayın vali!? Ne malum birazdan adamların burayı basmayacağı!"

"Dışarısı daha mı güvenli sence?" sorusu karşısında sessiz kaldım.

"Sen gidecek misin?"

"Gitmemi ister misin?"

"Git! Kesinlikle gitmeni istiyorum!" istemeyerek söylediğim kelimeler karşısında bir süre sesiz kaldı.

"Sen nasıl istersen."

Kaşlarımı çatıp bir süre bekledim ardından kırık kapıya yaklaştım.

AYKIZ ( GERÇEK AİLEM )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin