"Sayın Hakim, Başsavcım bu gördüğünüz bıçak zanlının evinde bulundu. Üstündeki lekelerin ise DNA raporu ile sanığa ait olduğu kesinleştirildi. Buyurun, raporumuz."
Avukat Han, çantasından çıkardığı dosyayı mahkeme salonundaki tüm herkese gösterdiğinde şahitler, yakınlar ve avukatların gözleri o dosyaya gitmişti. Kulaklar hakimden çıkacak onaydaydı.
Başhakim Kim Seungmin kafasını salladı. "Rapor Başsavcı tarafından incelensin."
Jisung zafer gülüşünü tuttu ve ciddi bir yüz ifadesi ile elindeki birkaç kağıtlık dosyayı Başsavcı Jay'e uzattı. Jay raporu incelemiş, alnını ovalamış ve raporu hakime vermişti. Dikkatler hakimde iken raporu okuyup kafasını salladı.
Yargıç Yeji aldığı onayla konuştu. "Sorgunuza devam edin lütfen Avukat Han."
"Teşekkürler Sayın Hakim."
Mahkeme salonunda büyük bir sessizlik varken herkes diken üzerindeydi, görevin büyüğü avukattaydı. Jisung boğazını temizledi. "İzninizle Lee Felix ile konuşmak istiyorum, kendisi zanlının kuzeni ve diyecekleri var."
Onayla beraber ilerledi, Felix memurlar eşliğinde sorgu yerine gelirken kendini tanıttı. "Lee Felix." dedi hakime bakarak. "Avukat Han'ın da dediği gibi zanlının kuzeniyim. Tüm şerefimle doğru konuşacağıma yemin ediyorum."
Bununla beraber sorgu başladı. Avukat karşısında durdu. "Zanlı ile küçükken çok yakınmışsınız, doğru mu?"
"Evet." dedi reddetmeden. Korkuyla gözleri ileride kelepçe ile oturan kuzenine gitti ve gözlerini geri avukata çevirdi. "Fazlasıyla yakındık fakat sonra uzaklaştık."
"Uzaklaşmanızı sağlayan olay neydi?"
"Kuzenimin ölümü."
"Daha net lütfen?" dedi Jisung birkaç adım geri çekilirken. Gerginliğin seviyesi her geçen dakika artıyordu mahkeme alanında. Felix bununla beraber devam etti.
"Polis kayıtlarına bakarsanız göreceksiniz, biz dokuz yaşında iken kuzenimiz gözlerimizin önünde kaçırıldı. Hedefte biz de vardık ama biz adamlardan kaçmayı başarmıştık. O kardeşi, ben kuzenim için endişeleniyorduk ve bir hafta sonra ölüm haberini aldık. Herkes için travmaydı fakat onun için..."
Felix'in gözleri kuzeni ile buluştuğunda yutkunmuş, duraksamışt. Pür dikkat herkes onu dinlerken Jisung "Devam edin lütfen," dediğinde gözlerini çekmeden devam etti.
"Jeongin'i artık tanıyamıyorduk. Kardeşinin ölümü onu çok etkilemişti, gün geçtikçe hırçınlaşmaya, çevresine ve ailesine zarar vermeye başladı. İster istemez uzaklaştık çünkü beni korkutuyordu."
Başsavcı Jay elindeki kağıdı hakime uzattı. "Bu da Yang Jeongin'in kardeşinin ölümünden bir yıl sonra psikiyatrist ile görüşmesinin detayları Sayın Hakim. Kendisi hayvan, insan fark etmeksizin bir canlıya zarar verecek, kasten canına kıyacak potansiyele sahip. Bu da doktor onayı."
Seungmin raporu inceleyip kenara bıraktı. "Avukat Han, lütfen yerinize oturun." deyip gözlerini çevirdi. "Başsavcı, lütfen zanlıyı sorgulayın."
Jay bununla beraber yerinden kalkıp karşısında oturan Jeongin'e doğru ilerlemeye başladığında Jeongin kelepçe takılı olan ellerini masanın altına indirip kucağına bıraktı.
"Siz Yang Jeongin," dedi Jay. "Maktulün öldüğü gün onun evindeydiniz değil mi? Cevaplarınız sadece evet ve hayırdan oluşsun."
"Evet." dedi Jeongin mikrofona eğilip.
"Orada muhabbet ettiniz fakat maktul kardeşiniz hakkında konuşmaya başladı. Sizin de travmanız tetiklendi ve maktulun meyve soyduğu bıçak ile onu bıçakladınız. Doğru mudur?"