2.9

4.3K 608 387
                                    

"Nasıl olmuşum? Nasıl olmuşum?"

Felix merakla arkadaşlarına dönerken odada hazırlanan üçlü ona bakmış, ilk cevap Jeongin'den gelmişti. "Çok güzelsin! Hadi, in!"

"Güzelsin güzel." dedi Seungmin de Jisung'un öpücüklerkenden kaçmaya çalışırken. Konuşmasıyla beraber Jisung onu yakalayıp parmak uçlarında yükselmiş ve çenesini altını öpmüştü.

Ondan yanıt gelmezken Felix güldü ve telefonunu aldı. "Öptüm, görüşürüz yatta!" diye bağırmış ve öpücük atıp odadan çıkmıştı. Onu yurdun önünde bekleyen Changbin'e gitmek adına hızlı hızlı merdivenleri indi asansörü beklemeden, binadan çıkmış ve gördüğü adama doğru ilerlemişti.

Arkası dönük olsa da tanımıştı, son birkaç adımını koşarak atmış ve arkasından kollarını boynuna sarmıştı. "Ben geldim!" Yanağına bir öpücük bıraktı. "Çok yakışıklı olmuşsun hayatım!"

Changbin aldığı öpücükle gülümsedi, Felix ellerini çekince ona doğru dönmüş ve siyahtan sarıya geçen sevgilisinin saçlarını okşamıştı. "Sen de çok güzel olmuşsun." dedi haline.

Dudağının köşesine bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Senin için hazırlandım yoksa evde kalıp seninle uyumak bana daha cazip."

Sabahki mezuniyetin akşama dev bir yatta partisi vardı ve şimdi de hepsi parti için hazırlanmıştı. Kendilerini artık resmi olarak Hukukçu ilan eden sınıf bu gece biraz kuralları aşıp sadece serseri gibi eğlenmek istiyorlardı.

Hiçbir şeyden tatmin olmayan hocalarını yalvar yakar yat partisine gelmeye ikna eden sınıf diğer öğrencilerin kıskandığı kişiler olmuştu çünkü ne kadar ders konusunda sert olursa olsun Savcı Lee, Yonsei Hukuk'un gözdesiydi.

Jeongin maviden pembeye geçen saçlarını sallayıp giydiği siyah geniş gömleğin yakalarını açıp bol kot şortunu üstüne saldı arkasını. Ona öpücük verip ayrılan arkadaşlarının arkasından gülmüş, masadaki eşyalarına göz gezdirmişti.

Bilekliklerini ve yüzüklerini taktıktan sonra Hyunjin'in ve ayrıca anne babasının hediyesi olan iki kolyeyi de takmış, Hyunjin'in sevdiği parfümünü sıkmıştı.

Neredeyse iki yılı deviren ilişkilerinde mutluydu, Hyunjin de o da gereken zamanlarda birbirlerine vakit ayırıyorlar, işlerinde odaklanmaları gereken anlarda da ayrı kalıyorlardı.

Her ne kadar pek iyi bir olayla veya tanışmayla başlamasa da ilişkisini ve onun getirdiği şeyleri seviyordu. O her ne kadar kendi ailesi ile Hyunjin'i tanıştırsa da Hyunjin, ailesi ile konuşmadığı için onun ailesi ile tanışmamış bunun da konusunu hiç açmamıştı.

Abisi için üzüldüğünü biliyordu ve ailesine sinirliydi, onun canını yakacak kelimelerden uzak duruyordu.

Gündüz olan mezuniyet törenine ailesi katılsa da Hyunjin ve Changbin işleri oldukları için katılamamış, Hyunjin ile görüntülü konuşmuşlardı ve şimdi mezun oluşunu onunla kutlamak istiyor, heyecanlanıyordu.

Telefonunu ve cüzdanını alıp aşağı inmiş, bir taksiye binmiş ve marinanın adresini vermişti. Hyunjin'in 'geldim' adlı mesajına heyecanla gülümsedi, güneş neredeyse batmak üzereydi marinaya vardığında.

Karanlık hafiften çökmüşken ücreti ödeyip inmiş ve yürümeye başlamıştı yolun kalanını. Müziği dinleyerek yatı bulmaya çalışıyordu ki onu tam da yatın önünde elinde pembe çiçeklerle bekleyen sevgilisini gördüğü gibi gülümsedi.

Hızlanan kalbi nefesini tıkamış, gülüşünü bozmadan adımlarını hızlandırmıştı. Hyunjin de Jeongin'e doğru ağır ağır adımlar atarken Jeongin karşı karşıya geldiklerinde beklemeden kollarını boynuna sardı. "Hyunjin..."

law school, hyunin ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin