Dongjun temizlik arabasına kapattım derken ima verdi genclik, Jeongin'i temizlik arabasına nasıl kapatsın exmwşxmwğddöxl yerini söylemedi ki
Şimdi açıklayacağım şeyi okuyun lütfen
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
Hikayesi ise, Ünlü tiyatro oyunu Gas Light’ın karakterleri, Bella ve Jack adında bir çifttir. Çift aynı evde yaşıyor ve o yıllarda gaz lambası ile aydınlanıyordu. Jack, her akşam yatmadan önce gaz lambasının ışığını azar azar kısıyordu. Işığın gittikçe loş hale geldiğini fark eden Bella, bir gün Jack’e ışığın loş olduğunu söyleyerek, Jack’in ışığı kısıp kısmadığını sordu. Jack ise ışığı kısmadığını ve Bella’nın saçmaladığını, gözlerinin bozulduğunu ve yaşlandığını söyleyerek onu terslemişti.
Bir müddet bu durum bilinçli olarak Jack tarafından tekrarlanmaya devam etti ve Bella bir süre sonra yargılanmaktan ve söylediklerinin yanlışlanmasından çekindiği için artık ışığın loş olduğunu ve aydınlatılmasını istediğini söylememeye başladı. Böylece Bella gözlerinin bozulduğu veya yorgun olduğu düşüncesini kabul etmeye ve bu durumu iyice içselleştirmeye başlamıştı. Böylelikle Jack amacına ulaşarak Bella’yı artık kendi fikirlerini rahatça ifade edemeyen, yorum yapmaktan kaçınan, kendi gözlem ve düşüncelerine güvenemeyen, kafası karışık birisi haline getirmiştir.
Hatta Jack'in bir gün ışığı hiç açmadığında Bella kör olduğunu söylemişti, oyun zamanla bozuluyor bir dedektifle amaa gas light böyle ortaya çıkıyor
***
"Sus!" diye bağırdı Jeongin ona bıkmadan 'katilsin' diye tekrarlayan sese ithafen. "Sus! Sus! Sus!"
Çığlık attı. "Ben katil değilim, sus!"
Tekmesini var gücüyle kapıya geçirmiş, dev kapı bu bir günde onun tekmeleri yüzünden sarsılacak hale gelmişken saçlarını çekti sanki sesi yok edebilirmiş gibi ama kapının önündeki susmamıştı. Ona katilsin diyor ve cinayet gününü anlatıyordu.
"Hiçbir şey gerçek değil." dedi kendi kendine, kafasını kaldırıp kanlı görüntülere baktı ama dayanamayarak kağıtlarını eline aldığı gibi parçalamaya başladı. Profesörün bu görüntüsünü artık görmek istemiyordu.
Uyuyamıyor, gözlerini kapattığı anda profesörü kendi elleriyle öldürdüğü bir an gözlerinin önüne geliyordu.
"Suçunu kabul etmeden buradan çıkamazsın," diyen sesi duydu. Anında hareketleri dururken gözleri masanın üstündeki bıçağa gitti, o an beyninden binlerce senaryo geçmişti. Fotoğrafları parçalayan elleri gevşedi, kağıt parçaları avuçlarından düşüp giderken Jeongin masaya doğru ilerledi.
Bıçağı kavradı.
Sonra da var gücüyle tuttuğu bıçağı ahşap kapıya geçirdi. "Çıkar beni buradan!"
Dışarıdan bir irkilme sesi geldi, Jeongin bununla beraber kapıya bu sefer tekmesini geçirirken "Rahat dur," diyen sese inat "Katil sensin," diye konuştu. "Benim üzerime yıkmaya çalışıyorsun ama ben öldürmedim profesörü!"
"Sen öldürdün!"
"Gas light!" diye bağırdı ve bıçağı kapıdan çıkarıp kendi yanına aldı. "Bilincimle oynamayı bırak! Katil sensin, inan bana o kelepçeler benim değil senin bileklerine takılacak. Buradan delirerek çıkan ben olmayacağım." Bir kez daha tekme attı. "Senin psikolojik oyununa kanmayacağım, sen hukukla ilgileniyorsun bense hukuk'un içindeyim!"