Suçlunun beraat ettiği yerde yargıç hüküm giyer.
Emniyetin girişinde yazan tabelayı Hyunjin artık ezberlemişken oraya bakmadan elinde dosyalarla içeri girmiş ve kalabalığın arasına karışmıştı.
"Başkomiserim," diye seslendiği zaman Chan gözlerini telefondan çekip ona dikti. "Sen hâlâ burada mısın Hyunjin?"
Omuz silkti. "Başka yere tayinim çıkmıyor, görünen o ki uzunca bir süre daha sizinleyim başkomiserim. Sevmiyor musunuz beni?"
"Hayır."
"Ben de sizi sevmiyorum zaten."
Bunu beklemeyen Chan şaşkınlıkla bir anda sanki normal bir şey söylüyormuş gibi omuz silken çocuğa baktığında Hyunjin gülüşünü tutmaya çalışarak "Şakaydı komiserim," demiş ve eklemişti. "İdolümsünüz."
Chan ona göz devirdi, uzattığı dosyayı aldı. "Changbin nerede?"
"Başşüpheli Kim Hong getirildi şu anda onun sorgusunda." dedi Hyunjin de şakayı boş verip ciddi bir tavır takınırken. Chan dosyaya kısa bir göz atmış ardından da yaka kartını boynuna geçirip ayağa kalkmıştı.
"İtiraf etti mi?"
"Etmedi. Siz de mi gireceksiniz sorguya?"
Yan yana yürümeye başladıklarında ikisi beraber sorgu odasına girmiş, camdan Changbin'i izlemişlerdi. "Changbin neden dövecek gibi duruyor?" demesine kalmadan adamın yüzüne yumruğu geçiren Changbin ile beraber Hyunjin, Chan'a baktı. "Bu yüzden başkomiserim."
Chan mikrofona eğildi. "Changbin gel, ben gireceğim."
Changbin başını salladı, ikisi değiş tokuş yaparken Chan odaya kapıyı kilitleyerek girmişti. Bu hareketle beraber sandalyede oturan adam anında ona dönerken elinde silindir yaptığı dosya ile beraber Chan sandalyesini çekip oturdu.
"Kim Hong, yirmi sekiz yaşında Kim Holding'in CEO'su. Doğru mudur?"
"Doğru." dedi adam kafa sallarken. Gözlerini Chan'a dikti. "Buradan çıktığım ilk an sizden şikayetçi olmak olacak, ben hiçbir şey yapmadım ama beni suçluyorsunuz! Ayrıca o polis bana yumruk attı!"
"Yang Hyeri neyiniz oluyordu?"
"Şirketimde çalışan bir stajyer sadece, tanımıyorum."
"Bilardo oynamayı sever misiniz?"
"Ne?"
Adam şaşkınlıkla bir anda kalakalırken Chan sorusunu yineledi. "Bilardo oynamayı sever misiniz?"
Hyunjin ve Changbin onun kafa karıştırıcı sorgusunu izlerken bir anda kapı açılmış ve içeri Minho girmişti. Sorgudaki kişinin Chan olduğunu görünce keyifle masaya oturup gözlerini ileriye dikti. "Yine mi kafa karıştırıyor?"
Hyunjin kollarını göğsünde birleştirip güldü. "Her zamanki gibi savcım."
"Severim." dedi adam. "İlgi alanımdır."
"Istaka kullanmak öyle kolay değildir."
"Evet."
Chan ona baktı. "Duydum ki odanızda bir bilardo masası varmış. Şirkette de oynar mısınız?"
"Arada sırada."
"Kardeşinizle aranız iyi mi?"
"Ne? Komiser aniden neler diyorsunuz?"
"Kardeşiniz sizden nefret ettiğini söyledi."
"Şaşırmadım, beni hiç sevmez zaten üstüme iftira atmak için her şeyi yapar."