Ecotone // Hyunmin ✓

•20

Minik uzuvları, parlayan bedeni ve güzelliğiyle kendine hayran bırakıyordu yeni doğan. Annesi, küçüğü yanından ayırmayıp diğer üyelerin sadece uzaktan izlemesine izin verirken herkes geride durmaya zorlandığından şikayetçiydi fakat bu gerekliydi. Periler doğum sonrası çoğunlukla annelerinden ve çevredeki perilerden güç almaya devam ettiği için Minho'dan uzaklaşınca sağlığı kötü etkilenebilirdi. Ayrıca yakında başka bir peri bulunmadığından da Alin'in tek enerji kaynağı Minho'ydu. Bir de cadı babası vardı ve yaklaşma izni olan iki kişiden biriydi, diğeri de doğuma yardım eden şifacıydı.

"Peri kızı dedikleri bu olsa gerek, o gerçekten çok güzel."

Chan'ın, kucağındaki yavrusunu tutmaya devam ederken söylediği sözler yeni doğum yapan perinin ters bir karşılık vermesine neden oldu.

"O kim ya? Alin diyeceksin, kızımın adı Alin!"

Asabi gencin çıkışmasına sesini çıkartmazken kucağındaki minik kız rahat durmuyordu. Ondan yalnızca iki yaş küçük olan bu güzel bebeğe dokunmak, onu daha yakından incelemek istiyordu.

"Dur anneciğim. Alin biraz büyüsün, bol bol oynarsınız."

Felix sorun çıkartmak üzere olan çocuğunu kendi kucağına çekerken aileyi rahat bırakmak adına son kez tebrik etti.

"Umarım sağlıklı bir şekilde büyütür ve mutlu anlarına bolca şahit olursunuz. Şimdi siz biraz dinlenin biz de daha sonra yeniden geliriz, görüşmek üzere."

Bang ailesi minik vedaları sonrası odayı terk ederken geride kalanlar da tek tek iyi dileklerde bulunup ayrılmıştı. Odadan en son çıkan kişi Jeongin olurken sonunda boşalan ve sakinleşen odada minik kızlarıyla başbaşaydılar.

Jisung yatakta uzanan gencin yanına yerleşerek yenidoğana daha çok yaklaştı. Annesinin hemen göğsününün üstünde bulunan yavruya hayranlıkla bakarken onun gözleri kapalı, uyuyan görüntüsü fazlasıyla hoştu. Bedeni gibi minicik kanatları vardı ve her şeyiyle birlikte adeta üstün bir varlık gibi duruyordu.

"Doğum sırasında döktüğüm tozları toplamamız lazım, onlar oldukça değerli ve Alin'imizi beslemek için kullanacağım."

Yeni doğuran perinin ağzından çıkan sözleri dikkatle dinlemişti genç. Bu nedenle çabucak doğruldu ve ne yapması gerektiğini tam kestiremeyerek Minho'yu izlemeye başladı.

"Birkaç saniyeliğine minik perimizi tutabilir misin?"

İlk defa çocuğuna dokunacağı için istemsizce gözleri büyürken diğerini çabucak onayladı. Sonrasındaysa büyük bir heyecanla küçüğüne yaklaştı ve kırılgan bir şey tutarmışçasına onu dikkatle kucakladı. Oldukça yavaş hareket etmeye devam ederek oturur pozisyona geldiğindeyse kolları arasında bir mucize vardı.

Peri-cadı melezi, dünyalar güzeli bu yenidoğan onun minik kızıydı. Alin'e dolu gözlerle süzmeye devam ederken ise yüzünde gururlu bir bakış vardı.

"Kızımızla daha sonra aşk yaşarsın, şimdi onu güçlendirmeliyiz."

Jisung etkisine kapıldığı bebeğini yeniden diğerinin kollarına bıraktı ve ikili onun yatağına sorunsuzca geçtiğindeyse önüne dönmüştü. Normalde olduğundan çok daha parlak görünen tozlarda kısaca göz gezdirdikten sonra çarşafın uçlarından tutarak hepsini tek bir yere topladı ve büyük kümeyi dikkatlice geniş bir kaba aktardı. Sonrasında ise odadaki diğer ikilinin yanına adımlamıştı. Ne yapacağını bilemediği için elindekini yanlarına bıraktı ve Minho'yla göz göze geldi.

Bilgili olan Alin'i sardıkları örtüyü açarak minik kızlarının bedenini ortaya çıkardı. Sonrasında ise bir avuç dolusu özel peri tozunu yenidoğanın başta göğsüne olmak üzere her yerine yaydı ve küçüğü yeniden sarmaladı.