Gecenin soğuk koynunda ağırlanan naçiz bedenim hemen onun yanı başındaydı.
Göğsü ritmik hareketlerle inip kalkarken her halinin çetelesini tutarak soluklarını sayıyordum.
Dur durak bilmeden.
Aldığı soluklar benliğime bir armağan niteliğindeyken şükürler dilime pelesenk olmuştu.
Beni bırakmadığı için çok şanslıydım.
Bütün elemin kıyıya vurduğu duygular geriye çekilmiş ve biraz olsun rahata erişmişti gergin bedenim.Buhranımdan sıyrılmış ve onun gözlerine dalmıştım.
Kor gibi sıcak olan teni tenime değerken parmakları maharetli hareketlerle elimin üzerini okşayıp içimi mayhoş ediyordu.Dalgın bir şekilde onu süzerken soluk benzine takıldı bakışlarım.Başucundaki lambalar yüzündeki hasarı bana en şeffaf haliyle gösterirken her bir noktayı merak dolu bir ifadeyle seyrettim.
Dudakları...O çok sevdiğim dudakları bugün daha bir renksiz ve cansızdı.
Karanlık bir adam gibi duruyordu.
İkimizde sessizlik içinde harap oluyorken bu sessizliğin asilliğini bozan tek şey saatin tik taklarıydı.Odanın içerisine yayılan o tok ve himaye dolu ses bize hükmediyordu.
Onu sıkboğaz etmemek için sessiz kaldığım dakikalar büyüdükçe dayanamaz bir hal aldım.Konuşmak isteyen yanım gün yüzüne çıktı ve başını şişirmemek için geriye ötelediklerim dile geldi.
"İyisin değil mi?"Defalarca kez yinelediğim bir soruydu bu.
Emin olmam lazımdı.İyi olduğundan,beni bırakmayacağından.
Kırpıştırdığı gözlerine gölge düşüren uzun kirpikleri usul usul titreşti ve yüzünü kalendar bir gülümseme kapladı.
"İyiyim yavrum,artık benim için üzülme ve bu evhamına bir son ver."
Gözlerimin içine bakarak okşadığı elimi ağır ağır dudaklarına yaklaştırdı ve soğuktan buruşan derimi öpücüğüyle taçlandırdı.
Berrak bir saflık içeriyordu bu dokunuşu.
"Hayatımda hiç bu kadar korktuğum bir an daha hatırlamıyorum.Benim için her şeyiyle çok zordu o dakikalar.Bilinmezlik...İnsanı asıl kahreden şeyin ta kendisi."Ürkek çıkan ama aynı zamanda yakarıştan ibaret olan sözlerimi kısık bir sesle sarfetmiştim.
İkizler odada bulunan ve cam kenarına dayanmış olan uzun koltukta uyuya kalmışlardı o nedenle mırıldanmakla yetiniyorduk.
"O korkularını tek bir kalemde silip atmak istiyorum.Benim yüzümden olan her şeyin kökünü kazımak...Seni böylesine üzen her şeyin,herkesin nedeni olacağım."
Bakışları hareretli bir anlam kazandı.Tehlikeli parıltılarla donanırken dört bir yanı beni yatakta yatan bedenine doğru çekeledi.
Bu ısrarcılığı karşısında kayıtsız kalamayarak yataktaki bedeninin üzerine düştüğümde artık tam anlamıyla kucağındaydım.İri eli saçlarımın arasına kaydı.Özenli hareketlerle saçlarımı okşarken göğüs kafesim dingin bir hareketle inip kalkıyordu.
"Uyu yavrum yorulduğun,kırıldığın kadar uyu.Kokumla uyu."
Bedenim bu çağrısına uymak istesede ruhum buna asla müsade etmiyordu.Eğer ben uyursam tek başına kalacaktı ve yorgunluğu yüzünden doktorun söylediklerini aldatma ihtimali yükselecekti.
"Hayır..."Dedim kararlı bir duruş ile."Uyumayacağım ve sabaha kadar seninle duracağım çünkü eğer uyursam sen kuralları ihlal edersin.Bu gece uyku yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Maran +18|Kabadayı
Romance"Koynuma gel hatun." Bileğimden çekip kucağına düşürürken bedenimi, ıslanmış gözlerimi çevrelemiş yaşlarla ona melül melül baktım. Dudakları bir nefes kadar yakınımda soluyor,sıcak teni tenime değerek içimi ısıtıyordu. Parmakları giydiğim geceliğin...