GEÇMİŞ
Kollarında onlarca kabloyla kocaman koltuk tarzı bir yerde otururken gözlerini yanındaki çocuğa dikmişti Peri. Hiçbir şey hissetmiyordu ama Ilgaz için durumun böyle olmadığını biliyordu. El ele tutuşabilmek uğruna her şeyi yapabilirdi o an. Onun korkusunun birazını almak isterdi. Tek yaptığı gözlerini kenetleyebilmekti. Acı hep vardı. Her yerdeydi. Bu odaya girdiğinden beri onunlaydı. Odadaki boğuk hava derin bir nefesi ciğerlerine gönderme isteğini tetiklediğinde gözlerini ürkek kahvelerden çekmek zorunda kaldı.
Bu olayın bir mucize yaratacağını düşünen kendisiydi ama şu an bu fikrinin arkasında durabilecek gibi hissetmiyordu. Ekranda dönüp duran karmaşık rakamlara baktı. Bunlar mı iyileştirecekti onları? On sekiz yaşına yeni basmış bir kız olarak bu odada ne döndüğü hakkında en ufak bilgisi yoktu fakat sadece sonuca odaklanmaya karar vermişti. Ilgaz ve o iyileşeceklerdi.
"Deneyin bitmesine son on dakika." Robotik bir uğultu kulaklarına ulaştığında aynı zamanda Ilgaz'ın acı dolu inlemesini duydu kız. Oğlan gözlerini sımsıkı kapatmış, dişlerini sıkmaktan boynundaki damarlar açığa çıkmıştı. İşte Peri tam da şu anda korkmaya başlamıştı. Bu kadar acı verici olmamalıydı iyileşmek. Yerinden kalmak için hamle yaptı. Ama kırmızı ojeli parmaklar onu omuzlarından koltuğa sabitledi ve tırnaklarıyla aynı renkteki dudaklarını kulağına yaklaştırdı. "Sakin ol Pericik. Az sonra bitecek."
Peri de dişlerini sıktı ve bu işkencenin bir an önce bitmesi için sessizce dualar sıralamaya başladı. Aklında dönüp duran tek bir cümle vardı. Bütün acıyı bana verin... Bütün acıyı bana verin... Bütün acıyı bana verin...
Dudakları bu kelimeleri sıralamak için fazlasıyla güçsüz kalıyordu fakat bir süre sonra damarlarındaki basıncı hissetti kız. Acı artık tamamıyla ondaydı. Kafasını hissettiği yoğunluk yüzünden koltuğun başına vurdu bir iki kere. Canı yanmıyordu ama patlamak üzere gibi hissediyordu. Dudaklarını birbirine bastırdı güçlükle. Ses çıkarmak istemiyordu. Ilgaz'ı bunun bir mucize olduğuna inandırmak istiyordu.
"Eşleşme %98,9 oranında başarılı." Odadaki sesle eş zamanlı olarak kolunda bir sızı hissetti. Gözleri karanlıktan çıktığı gibi koluna kilitlendi. Bir iğne tenini delmişti. Bu normal aşı iğneleri gibi değildi. Çok daha büyüktü. İğneyi elinde tutan kadına çevirdi gözlerini bu sefer. Az önceki kadındı. Onu yerine sabitleyen kadındı. Üzerindeki pistonu yavaşça ittirdiğinde bu sefer hareket etmedi kız. Ilgaz'ın derin nefeslerini duyabiliyordu. Zaten yan yana sayılırlardı. Aralarında kalın bir kablo yığınından başka bir şey yoktu. Sevdiği oğlanı kontrol amaçlı başını sola çevirdi. Pür dikkat onu izliyordu Ilgaz. Kirpikleri sadece saliselik olarak kapanıyordu ama hemen sonrasında hızlıca tekrardan kıza kilitleniyordu bakışları.
Yanındaki kadının uzaklaştığını hissettiğinde tekrar koluna baktı. Derisinin tam ortasında oval bir şekilde koskoca bir morluk oluşmuştu. Sonra o kocaman daire Peri'nin gözleri önünde dağılmaya başladı. Silik mor renk kızın kolunu tıpkı bir yılan gibi sarmaladı ve öylece kaldı. Sarmal şeklindeki morluk bir dövmeyi andırıyordu ama bu şeklin bir dövmeden daha çok acı verici olduğu kesindi. Kadın onlardan uzaklaşmaya başladığında Peri tekrar Ilgaz'a baktı. Bitmiş miydi artık her şey?
"Denek bağlantıları kesildi. Sistem devre dışı." Hemen sonrasında koltukların bantları eş zamanlı olarak açılmıştı. Kız ve oğlan birkaç baş dönmesi sonucu ayağa kalktıklarında Ilgaz hızlı adımlarla kıza yaklaşıp kollarını vücudundaki bütün ağrıya rağmen sıkıca doladı karşısındaki bedene. Peri de burnunu Ilgaz'ın boynuna yasladı ve özleminin dinmesini bekledi.
"Boris kaydet. İlk belirti mavi ışıma gölgeleri." Kadının sesini duyan ikili biraz olsun aralarında boşluk bırakarak ne demek istediğini anlamaya çalıştılar. Ama hemen sonrasında birbirlerine baktıklarında kadının ne demeye çalıştığını anlamışlardı. Mavi uzun ışıklar yüzlerinde dolaşıyordu her ikisinin de. Gözlerinin bir kısmı da maviye dönmeye başlamıştı çoktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Ay ve Beyaz Bulutlar (TAMAMLANDI)
Science Fiction"Yani biz birbirimizi iyileştirdiğimiz için bu mavilikler, soğukluk... Bu hissettiğim garip şey... Öyle mi?" Ilgaz da benim gibi ayağa kalkmış, hafifçe bana yaklaşmıştı. Gözleri hüzünle parlıyorlardı. "Sana bütün bunları kanıtlayabilirim." dedi adım...