BÖLÜM 2: MİNİK RENKLİ IŞIKLAR

437 24 5
                                    


Ödevime attığım imzaya ve onun hemen altında bulunan ismime tekrar bir göz attım. Ailemin isim bulmak konusunda çok da yetenekli olduğunu düşünmüyordum. Büyüdükçe bütün kanatlarını kırdıkları kızlarına Peri ismini vermişlerdi. Gözlerimdeki büyülü ışıltıların hepsini söndürmüş, sonra da o hissiz gözlere bakarak benden bir mucize beklemişlerdi. Bekledikleri mucizeyi onları arabaya bindirerek vermiştim. Gerçekleştirebileceğim en büyük mucize ölümdü. Bence oldukça da fedakârdım.

Ödeve bakmayı bırakıp özenle poşet bir dosyanın içine yerleştirdim ve çantama koydum. Bu, sezon sonu ödevimdi. Erken bitirip hocaya teslim etmenin daha mantıklı olduğuna karar vermiştim. Aşağıdan İkra'nın sabırsız söylenmeleri gelmeye başladığında çantamı koluma takıp merdivenleri birer ikişer indim. "Bugün kaç saat dersin var?" diye sordum uzun botlarımı giymeye çalışırken. İkra son kez yeni boyattığı kızıl saçlarını girişteki aynada düzelttikten sonra bakışlarını bana çevirdi. "İki saat sanırım. Neden sordun?"

Omuzlarımı indirip kaldırdım. Bugün bir saatlik dersim vardı ve ardından yarı zamanlı işime gidecektim. Akşam da son beş gündür olduğu gibi yine bir sahil buluşmam vardı. Bu buluşmalardan henüz İkra'nın haberi yoktu. Bir süre de söylemeyi düşünmüyordum.

Ona cevap vermek istemediğimi anlamış olacak ki daha fazla konuşmadan kapıyı kilitleyerek bizi bekleyen arabaya doğru ilerledi. Ben de arka koltuğa oturduğum gibi Baha'ya selam verdim. "Günaydın enişte." Baha dikiz aynasından benimle göz göze geldiğinde gülümsedi. "Günaydın baldız." İkra ise bize kınayıcı bakışlarını gönderdikten sonra önüne döndü. Böyle akrabalık belirten kelimelerden pek hoşlanmıyordu. Araba hareket ettiğinde Baha İkra'nın elini tutup dudaklarına bastırdı. "Sana da günaydın güzelim." İkra anında küçük bir aşk topuna dönüşürken onlara biraz mahremiyet sağlamak adına arka koltukta iyice köşeye çekildim ve yolu izlemeye başladım.

Bundan yaklaşık üç yıl önce üniversiteyi zor bela kazandığım zamanlar kayıt için okula gelmiştim. O sıralar teyzemin yanından yeni ayrılmış, yine onun yardımıyla bulduğum küçük kiralık bir evde oturuyordum. Geçimimi de yarı zamanlı işlerle sağlıyordum. Ama üniversitede bu konuda zorlanacağımı düşünerek ilan hazırlamış ve okulun panosuna asmıştım. Bir ev arkadaşına ihtiyacım vardı. Kirayı paylaşacak birilerini bulursam her şey daha kolay olurdu. İkra da yurttan ayrılmak istediği için kalacak bir yerler arıyordu. Telefonla bana ulaştığında buluşup ona evi göstermiştim. Birbirimizi pek tanımadığımız için biraz şüpheyle yaklaşmıştık ama sonuç olarak yanıma taşınmıştı. O ikinci ben de birinci sınıftım. Hazırlık okuduğundan aramızda bir sınıf vardı sadece. O da sınavı kazanmakta benim gibi zorluklar yaşamıştı.

Birlikte yaşadığımız ilk sene boyunca farklı işlerde çalışarak para biriktirmiştik. Sonra ev sahibi yurt dışından oğlunun geleceğini bahane edip evden çıkmamızı istemişti. Neyse ki yaz aylarındaydık. Okula gitmediğimizden ev aramak için yeterli zamanımız vardı. Bütün şehrin altını üstüne getirdiğimizi hatırlıyorum. En son tam pes ettiğimiz sırada sahile inerken küçük şirin bir ev bulmuştuk. Ev iki katlıydı bu yüzden kirasının tuzlu olacağını biliyorduk. Evin içini ilk gördüğümde o kadar çok sevmiştim ki kira için aynı anda üç işte çalışmaya bile hazırdım. İkra da çok beğenmişti. Böylece şu anki evimize taşınmış olduk. Ayrıca kira için de çok çalışmama gerek kalmamıştı. İkra'nın babası bizi görmeye geldiğinde ev sahibiyle konuşmuş ve evi satın almıştı. Bunu ne ara yaptığı halen merak konusuydu ama İkra'nın babası ona çok düşkün olduğundan bu durumu fazla garipsememiştim. Şu anlık borcumu sadece İkra'ya ödüyordum. Her ay az bir miktar kira ödemek konusunda zar zor anlaşmıştık.

Arabanın camından üniversitenin yapay küçük gölünü gördüğümde Baha düşüncelerimi bölüp bana seslendi." Sen de gelmek ister misin akşam bizimle?" Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama akşam daha önemli işlerim vardı. Ayrıca şu an bu arabadan inmek için can atıyordum. Arabaların üzerimde hâlâ böyle bir etkisinin olması sinir bozucuydu.

Siyah Ay ve Beyaz Bulutlar (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin