⚘yirmi yedi

4.3K 291 34
                                    

🎞️can ozan*öyle kolay aşık olmam

Dennis arabayı garajımıza çektiğinde indim. Telefonunu açtı ve yanımda kapıya doğru ilerlerken taksi çağırmaya yeltendiğini gördüm. "Bende kalabilirsin."

Anahtarlarımı çıkarırken gözlerini bir anlığına bana çevirip indirdi. Huzursuzca kıpırdandı. "Gitmem lazım."

"O zaman arabayı al." Gerginliğini azaltmak amacıyla hafifçe alaylı konuştum: "Gavin depoyu doldurmuş, bitirirsen senden de aynı performansı bekliyorum ama."

Başını olumsuz anlamda salladı. "Yolumu bulurum ben."

Bu kadar gitmeye hevesli olması yanlış gelmişti. "En azından bantları değiştirelim, gel hadi." diyerek telefonu tutan elini içeri doğru çektim.

O arada teninin sımsıcak ama soğuk soğuk nemlenmiş olduğunu fark ettim. "Hastalanmış olabilir misin? Bekle beni salonda." diyerek hızla ayakkabılarımı değiştirdim.

"Hasta değilim."

"Ne de eminsin, gayet de hastalanıyor gibi görünüyorsun." diye homurdandım.

"Chalsea." dedi, sakin bir sesle. "Neyim olduğunu biliyorum, o yüzden sen dinlen. Ben de gideyim."

Tanrım, bu kadar endişeleneceğimi hiç düşünmemiştim. Resmen karnıma ağrılar giriyor, eve dönüş yolunca bayılıp bayılmayacağını ölçmeye çalışıyordum. "Miden mi bozuldu? Bu saatte yağ deposu yutarsak olacağı bu."

Birden gülmeye başladı, iki elini de yüzüne koyarak yanaklarını ovaladı. Sabır dilenirmiş gibi tavana baktı.

"Tamam, madem gitmek istiyorsun beni bekle. Üzerimi değiştireyim, evine götürürüm."

Merdivenlere hızlıca atıldığımda zihnimde ışık çaktı. Yavaşça arkamı döndüm ve Dennis'i baştan aşağı süzdüm. Gözlerim pantolonunun fermuar kısmında uzunca durdu ve anladım. Tabiri caizse sesim götüme kaçtı.

Vücudum, onunla ilgilenmek ister gibi Dennis'e doğru çekildi ama sabit durmak için kendimi zorladım. Dennis işleri ağırdan almayı seviyordu, bunu bozmaya can atsam da onu daha fazla zorlamak istemiyordum. "Babamdan sana uygun kıyafetler bulabilirim, banyoyu kullan sen de. Eve gitmen yarım saat sürer."

"Üç saat dayandım, yarım saat daha-" Bakışlarımda bir şey yakaladı. Her ne olursa olsun yalnız kalmak istemediğimi anladı. Hep anlıyordu. "Pekala."

Aramıza mesafe koyarak arkamdan ilerledi. Bu durumdan çekiniyor olduğunu fark ettim.

Her geçen saniye gözüme daha fazla tatlı geliyordu. Ona eşlik etmemem için sebep yokmuş gibi beni yalana inandırabilirdi. Yine de tercihine, sınırlarına saygı duymak zorundaydım. Bu yüzden hızlı hareket edip temizlenerek onu yalnız bıraktım.

Aşağıdayken de Hector'la konuştum, yarın için her şey hazırdı. Bir ara Tina'ya tekrar yazmayı denedim ama güncel hikayesinde arkadaşı Anna'nın evinde kaldığını görünce vazgeçtim. Veronica'ya kısa bir bilgilendirici mesaj attım, artık ne zaman görürse... Bu gece Matthew ile meşgul olacağını biliyordum. Keşke ben de Dennis'le meşgul olsaydım.

İç çekerek başımı arkaya yasladım ve bağdaş kurduğum bacaklarıma telefonumu bıraktım.

Dennis uzun süre sonra aşağı indi. Verdiklerim babamın olmasına rağmen ona küçük gelmişti, yine de aldığım en büyük beden olan hiç dokunmadığım okul hırkasını giydiğinden idare ederdi.

"Acıktım ben," dedi, karnına dokunarak. "Yarım hamburgerin mutfakta mı?"

Başımla onayladığım saniye mutfağa ilerledi ve kalanları gömemesi birkaç dakika sürdü. Temizlendikten sonra büyük ve enerjik adımlarla yanıma gelerek tekli koltuğa oturdu.

vahşi kadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin