⚘on iki

4K 275 44
                                    

🎞the weekend*acquainted

Dennis sessizce çorbasını içerken ben ona bakmaktan ve inadına gülümsemekten asla geri durmadım. Onu düşüncelerine daldırıp kabuğuna çekilmesine sebep olabiliyordum kolayca ama açılması, yani benimle konuşması uzun sürüyordu. Belki bir gün bunu da başarırdım, yine de şu an elimdekiler gayet yeterliydi.

"Pis hissediyorum. Yıkanmam gerek, banyonu kullanabilir miyim?" diye sordum, az koyduğu çorbayı bitirerek.

"Evet."

Kafasını hala kaldırmadığı için başka bir şey demeden odasına çıktım. Kapıyı kapatıp duşa girmeden önce tek tek sıvı sabun ve şampuanlarını kontrol ettim. Kokularını ve özelliklerini beğendiğimi bulduğumda kendimi alışveriş yapıyormuş gibi hissettim. Gerçekten her şeyden vardı, hatta stoğu olup olmadığını da merak etmiştim.

Çıktıktan sonra Dennis'in verdiklerini tekrar giydim ama iç çamaşır olarak yalnızca sutyenimi giymiştim. Bu yüzden de ipi üç kere düğümledim. İç çamaşırımı da kol çantama sıkıştırdım.

Dennis'in odasının içine döndüğümde bazen külot giymeden geziyor olsam da bu sefer üstümdeki kocaman şorttan dolayı çıplak gibi hissediyordum. Dennis'in çekmecelerine doğru ilerledim ve alt dudağımı ısırarak çekmecelerini açmaya başladım. Yeni ve mümkünse küçük baksır arayışına girdim.

Elime üzerinde yapışkanı duran siyah bir tanesini aldım ama açarak kaldırıp baktığımda acaba iki tane mi tutuyorum diye düşündüm.

"Chalsea?"

Ağzım açık bir şekilde başımı hafifçe geriye atıp kolumun üstünden, içeri giren Dennis'e baktım. "Sen Richie'ymişin."

"Ne?"

"Big Dick Richie'ymişsin diyorum." Eskisi gibi katlayıp yerine koydum baksırı, ardından da çekmeceyi kapadım. "Karıştırmıyordum bu arada. Kendime uygun bir şey arıyordum."

"İç çamaşırı çekmecemde mi?"

Rahatsızca kıpırdandım. "Neyse Richie, boşver. Tarağın saçlarımı yoldu bu arada."

"Bunu getirmiştim." diyerek sağ elini kaldırdı ve saçıma daha uygun, su yeşili tarağı uzattı. "Bella'nın."

Tarağı elinden kaptım. "Aa, müsaitse iç çamaşırı alayım." Kaşlarını kaldırdığında bakışımı saflaştırarak sordum: "Böyle kalmamı tercih ediyorsan başka?"

Öksürerek gözlerini kaçırdı ama eminim ki iç çamaşırından kastımın sütyen olup olmadığına bakmak isterdi. "Thomas'ın odasından aldım tarağı."

Dudaklarımı büktüm. "Yapacak bir şey yok o zaman."

"Bu bilgiyi benimle paylaştığın için teşekkür ederim." diye homurdandı.

"Ne demek, hayallerine yardımcı olur umarım." diye ona öpücük attım ve telefonumu alarak yatağına oturdum. Instagram'da gezinerek kaçırdığım fotoğrafları yakalamaya çalıştım, o sırada da fotoğraf atmayalı altı gün olduğunu fark ettim.

"Gelsene bir." diyerek bacaklarımı altımda toplayarak önümdeki örtüye vurdum. Dennis tereddütle yaklaşarak oturdu, kafamı kaldırarak ona baktım. "Fotoğraf atacağım, seçer misin?" Cevabını beklemeden galerimden eskiden çekildiğim ama paylaşmak için beklediğim albümü açtım. Telefonu ona doğru çevirdim. "İlki yılbaşından, ikincisi de bir ay öncesinden."

Fotoğraflara bakmadan durduğunu fark ettim. "Hadi ya," diyerek gözüne soktum. "Hem yorum da yapman lazım. Hatta sen beni takip ediyor musun ki?"

"Hayır."

vahşi kadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin