bu bölümde, 6. kitabın başrolüyle tanışıyoruz :3 tam olarak 6. kitap denemez, daha çok yan hikaye gibi çünkü diğer beş kitaptaki karakterleri çok fazla görmeyeceğiz ve başroller biraz dark gelebilir. gavin'in hikayesi(5) bitince başlayacağım.
iyi okumalar^
⚘
Tatil boyunca, mükemmel bir kız arkadaş oldum. Dennis'in istediğini düşündüğüm şekilde davranmaya devam ettim. Yer yer kendim oldum, yer yer rol yaptım. Gerçeklik fazla geldiğinde rol yaptım. Dayanamayacağımı düşündüğümde rol yaptım.
Seneler sonra kendimi bulmuş gibi hissettim ve bundan korktum. Bunu bana yapanın Dennis olmasından korktum. İyi olmamı sağlayan şeyin biri olmasından korktum.
İlk defa böyle hissettim.
Her şey tammış gibi.
Benim hiçbir şeyim tam olmamalıydı. Bu benim kendimi cezalandırma şeklimdi ve böyle devam etmeliydi. Dennis bunu bozamazdı. Kimse bozamazdı. Güvenli alanımdan çıkmayacaktım.
Benim sağım solum şu ana kadar hiç belli olmamıştı ve bunu Dennis'e yapamazdım. Gelecek bana ne getirir bilmiyordum, bazen çok fazla saçmalıyordum ve Dennis'in buna şahit olmasını istemiyordum. Bana bağlanmasını istemiyordum.
Bu sana ait çünkü.
Bana bağlanmasını istememekte geç kalmıştım.
Tatildeyken söylediği şey, kalbinin bana ait olduğuydu. O an, dışımdan tepki vermemiştim. İçimde ise fırtınalar kopmuştu. Durulmuş, tekrar tekrar kopmuştu.
Başta, ona meydan okumuştum. Beni bırakmak istemeyeceğini ima etmiştim ama gerçekten de öyle olacağını düşünmemiştim.
Tanrım, korkuyordum. Yemin ederim, deli gibi korkuyordum.
En kötüsü de, tatilin geri kalanında onun da her şey normalmiş gibi davranmama uyum sağlamasıydı. Ama halimin farkında olduğunu biliyordum. Bunu kendi ağzıyla söylüyordu.
Ne yaparsam, nasıl saçmalarsam saçmalayayım, kabul edeceğini söylüyordu. Gördüğünde öyle düşünmeyeceğini biliyordum. Şahit olmak bambaşka hissettirecekti.
Şahit olacağı şey ise, ona, onun bana ilgi duyduğu gibi ilgi duymadığımdı. Ben herkese ilgiliydim. Dennis özel değildi. Bunun doğru olduğuna inanıyordum. Buna inanmak zorundaydım. Neden? Neden? Neden?
Kafam karman çormandı.
Düşüncelerim birbirine girmişti. Boğuluyordum içlerinde.
Chalsea'den vazgeçemezdim. Chalsea olmayı seviyordum. Hayatım boyunca ben oydum. O sürtük. Çoğu erkeğin istediği, aldığı ama asla tam olarak ulaşamadığı. Herkesin her şeyini bilen, insanları kullanan, bencil, tehlikeli bir sığınak olan ama yine de elindeki güç için tercih edilen o kız.
Evime döndüğüm gibi Morgan'a mesaj atmıştım. Aslında yorgundum ama bir şeyleri ertelemek bana göre değildi. Parti arıyordum. Ne şanslıyım ki Morgan, ben tatilde olduğum birkaç günlük süreçte erkek arkadaşıyla barışmıştı ve bunu kutlamak için bugünü seçmişti. Evinde parti vardı. Bu kadar hızlı bir dönüt almayı beklemesem de gidecektim.
Aklımdaki şey aşırı acınası ve basitti. Birini bulacaktım. Tek gecelik. Her zamanki gibi. Bakalım o, her şeyimle beni isteyen Dennis, bunu kabul edecek miydi?
Lanet olsun. Büyük konuşmuştu. Bana gerçekten aşıkmış gibi konuşmuştu. Kör olmuştu benim yüzümden. Hah. Değmezdi... Değmezdim. Benim kahrolası uzun bir geçmişim vardı. Bunu kaldıramazdı. Kim kaldırabilirdi ki? Baştan kesip atmak, ileride ona daha ağır zarar vermekten iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vahşi kadın
Ficção Adolescente(4) Dennis Boyle, arkadaş grubunun en aklı başında olan üyesiydi ve hata yapmaktan hep kaçınırdı. Chalsea Lorenna Almei ise onun aklını başından almak için mükemmel bir adaydı ve kesinlikle büyük bir hataydı; yapmaktan geri duramadığı bir hata.