⚘yirmi dokuz

5.2K 324 31
                                    

Dennis'in arkasından sessizce içeri geçtim. Aynı yerlere oturduk. Matthew, Veronica ve Brant sohbet ediyorlardı ama arada sırada bize de bir şeyler sorarak, kendimi garip hissetmememi sağlıyorlardı. Sinirlerime saygı duyuyor, en ufak yorumda bulunmuyorlardı.

Hiçbir zaman böyle bir ortamda bulunmamıştım. Çünkü etrafımdakilerin birbirlerini düşünmesini engelleyen bendim. Onları yarışmaya iteleyen, kaybetmelerine izin vermeyen.

Hiç arkadaşım olmadığını fark etmeyi geçtim, daha önce ihtiyacım olduğunu bile anlamamıştım.

Masadan bir tane kapıp yakarak ayaklarımı kendime çektim, Başımın sağ kısmını dizlerime yaslayarak Veronica'yla konuşan Dennis'e doğru baktım. İçimden ona karşı hiçbir şey hissetmemem gerektiğini söyleyip durdum ve sadece arzuya tutundum.

Bakışlarım Gavin'e kaydığında beni izliyor olduğunu gördüm, tek kaşını kaldırmıştı ama gözlerimdeki ifadesizliği yakaladığında dudakları ince bir çizgi haline geldi. Gavin düşüncelerimdeki savaşı fark etmişti. Bana bir anlığına yalvarırmış gibi baktı, ardından da başını çevirerek alnını ovdu.

"Yağmur ebelemecesi?" dedi birden.

Matthew konuşmayı kesti ve şaşkın bir tonda sordu: "Ne?"

"Kim benimle gelir?"

Brant'in Gavin'le ayaklandığını duydum.

"Hasta olursunuz yalnız." dedi Veronica.

"Bak şimdi çıkıyorsun ıslanıp terliyorsun sonra sıcak bir duş, ohhh. Varya tüm negatif enerji siktirip gidiyor. Hasta olmaya değer yani."

"Brant'e dikkat et ama." dedi Matthew.

"Tamam aşkım, zımba gibi yapacağım onu."

Gavin ve Brant dışarı ilerken "Gavin." diye uyarıcı bir tonda bağırdı Matthew.

Gavin de yüksek sesle karşılık verdi: "Anlaşıldı Matty!"

Paketi karıştıran Veronica'ya gözlerimi kaldırarak baktım. "Onu yarıya böl, bundan sonra ağır gelebilir."

Başıyla onaylayıp yarısını Matthew'a verdiğinde aklıma Dennis'le halimiz gelmişti. Maddeyi ağzımızda eritişimiz, sonrasında da onun dudaklarında, göğsünde, karnında ve penisinde dolaşan dudaklarım...

Gözlerimi sımsıkı birbirine bastırıp açtığımda Matthew'un ağzını Veronica'nınkilerin üstünde gördüm ve bunun bir yanılsama olmasını diledim. Ama değildi. Hiç değildi hem de. Matthew, Veronica'yı o kadar sert kendine bastırıyor ve Veronica da ona doğru eriyordu ki gözlerimi bir anlığına çekemedim.

Normalde dalga geçerek Brant'in gitmesini mi beklediniz diyebilirdim ama şu an boğazım düğümlenmişti. Üflediğim dumanın yoğunluğunun onları dilek cini lambasına falan sokmasını istedim ama hala karşımdalardı. Matthew ile Veronica'da çekimden fazlası vardı. Birbirlerine nasıl dokunurlarsa dokunsunlar, her zerrelerinde sevgi ve körüklenen şehvet bulunuyordu.

Rahatsızca kıpırdanıp pozisyon değiştirerek ayaklarımı masanın altına doğru uzattım. Hafifçe yere doğru kayarak tek elimle karnımı sardım, diğeri de dudaklarımın oralardaydı zaten.

Dennis yavaşça parmaklarıma dokunarak sessiz bir soru sorduğunda elimdekini almasına izin verdim. Başımı ona doğru döndürdüm, bir nefes çekerken gözlerini kısaca kapatıp açtı.

Gözümün önünde bir görüntü belirdi, sadece küçük bir anlığına içine çektiği benim tenimdi. Parmaklarının arasındaki bendim.

Başımı iki yana sallayarak gözümün önüne gelenleri itelemeye çalıştım. Ama oradalardı. Hayallerim, tamamen gerçek olan arzularıma karışmıştı. Beni boğuyorlardı ve nefesim sadece Dennis'in dudaklarındaymış gibi hissettiriyorlardı.

vahşi kadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin