Öncelikle teşekkür ederim oylamalar için 🤗🤗. Desteklerinizi bekliyor olacağım.
Sevgiden beslenirdi aşk ve yanlış sevgiden doğardı nefret...
Sabah şiddetli baş ağrısı ve daha çok boğazındaki kuruluk hatta su içme isteğiyle uyanmıştı gözlerini açtığında boynundaki saçlar bir dakika saçlar..
Başını kaldırıp boynuna gömülmüş uyuyan bedene baktı. Gözlerini yumup kendine küfür etti. Etrafa bakındı geceye dair bir şey aradı minik bir an ama hatırlayamadı en azından şimdilik. Üzerinde sadece pike benzeri bir örtü vardı. Nasıl gelmişti kim örtmüştü bilmiyordu.
Yerinden kalkmaya çalışmıştı. İlk deneme başarısız olmuştu. Bir kaç kez daha denedi. Pes etti. Belini saran kollar..ne kadar sahipleniciydi öyle. Bileğinden tuttuğu kolu yavaşça üzerinden çekmeyi başarmıştı ki hafif homurdanmayla panikledi. Gözleri diğer uyuyan bedenin gözlerini buldu. Mimikleri eski halini almış ama uyanmamıştı. Bir oh çekmiş rahatlamıştı.
Arabanın arka koltuğunda sarmaş dolaş yatıyorlardı. Dışarıdan bakan biri onları çift sanabilirdi. Ne zaman geçmişlerdi hatırlamıyordu. Gerçi hiç bir şey hatırlamıyordu.
Çıplak bedenini, kalkarken çekmeyi ihmal etmediği pike ile kapattı. Etrafa atılmış kıyafetleri bir bir toplamış toplarkende söylenmeyi ihmal etmemişti. Bunu çok sesli olmayarak yapmaya da gayet dikkat ediyordu.
Kıyafetlerini bir çırpıda giyindi. Bir an önce gitmeliydi. Dün gece hatırlamıyordu ama olmaması gereken şeyler yapmışlardı bu açıktı. Ara ara gözünün önüne gelen anılar...şimdiden onu pişman ediyordu.
Nasıl bilinçsiz davranabilmişti.Yerdeki çantasını aldığı gibi ilerledi. Kapıya doğru giderken arabanın içinde yarı çıplak yatan beden onu durdurmaya yetmişti. Uyuyan bedenin üzerini örtmek için geri döndü. İçindeki ses bunu yapması gerektiğini fısıldıyordu. Üzerini örterken sırtındaki güneş dövmesini fark etmişti. Ne güzel duruyordu. Aynı kendi sırtında olan ay dövmesi gibi. Oyalanmayı bırakıp hızlıca garajdan çıktı.
Bir müddet ıssız yollardan geçti. Aklına dün gece yabancının onu öptüğü an gelmişti. Elini istemsizce dudağına götürmüş o ana gitmişti. Bu onun ilk öpücüğüydü hatta ilk birlikteliğiydi. Bunun tanımadığı bir adamla olacağını hiç düşünmemişti.
___
"Hey kook"
Kendisini sarsan arkadaşı yüzünden uyanmak zorunda kalmıştı. Tek gözünü açıp etrafı incelemiş gelenin Namjoon olduğunu görmüştü. Tekrar yatıp gözlerini kapattı. Uyumak istiyordu.
"Jungkook, dün gece baya meşguldün sanırım. Aramalarımı yanıtlamadın." Kollarını arabanın camından çekip diğer tarafına doğru yürüdü. Arkadaşının baş yanındaydı şimdi.
"Kime konuşuyorum acaba. Kalk artık. Kız arkadaşın nerde?"
Jungkook soru ile birden gözlerini açmıştı. Dün gece kız arkadaşıyla değildi ki. Yattığı yerden kalktı. "Lanet olsun! Gitmiş."
Arkadaşının yattığını yerden hızla kalkmış olması onu şaşırttı. "Bilseydim önce bu soruyu sorardım. Hemen uyandın. Dün söylediğin kişi hakkında araştırma yaptım." Jungkook'a bakmış ve onun arabadan çıkıp yerden aldığı pantolonunu hızla giyindiği anı seyrediyordu.
"Evet, seni dinliyorum." Tişörtünü giyiniyordu bir yandan.
"Park Jimin. 25 yaşında Park Sung
Woong'un oğlu. Milletvekili olan Park. ""Siktir" demiş ve kendisine bakan arkadaşına devam etmesini söylemişti.
"Londra'da okuyor ve orda yaşıyor. Mimarlık bölümünü bitirmiş. Park otellerin tek mirasçısı. Ve ayrıca ünlü bir markanın yüzü."