-Yanılmak istiyorum-
"Anne neden koşuyoyuz?"
Jimin kızının sorusuyla durmuştu. Koştuklarının farkında değildi. Eun'u korkutmak istemiyordu. Jungkook'u karşısında görmeyi hiç beklemediği için sarsılmıştı. Ne kadar kabul etmek istemese de gerçek buydu.
"Özür dilerim bebeğim. Ben dedeni hasta yatağında görmek istemedim. Ayrıca biraz kalabalıktı orası kalmamız tehlikeli olabilir diye düşündüm."
Eun annesinin yanağına ellerini koydu. Burnundan öptü onu. Jimin bu öpücüğün anlamını bildiği için tuttuğu gözyaşlarını bıraktı.
"Canın acıdığı zaman ağyaman geyekiy tutmamayısın."
Jimin'in akan gözyaşlarını silmesine yardım etmişti. Eun jung çok düşünceliydi. Belki doğumdan önce annesinin tüm duygularını hissettiği içindi. O kadar zorluğa rağmen güçlü olmayı başarmış annesinden hiç vazgeçmemişti.
****
Jungkook girdiği toplantı odasında Bay Park'ın şaşkın ifadesiyle karşılaşmıştı. Onu yetersiz görmüş bu adama ders vermek adına hırs yapıp en iyi seviyeye ulaşmıştı. Tabi bu seviyede dedesinden yardım almış olabilirdi.
"Üzgünüm biraz geciktim. Adım Jeon Jungkook. Bay Park'ın yeni ortağıyım."
Bay Park kravatını gevşetmişti. Nefes almak zor geliyordu. Çünkü ortağının Jeon Chang Wan olduğunu sanıyordu.
Jungkook güler yüzüyle salondakileri etkilemiş yerine oturmuştu. Ortaklıklarından bahsederken Bay Park'ın yüz ifadelerini kaçırmamaya özen gösteriyordu.
Terleyip kızaran adamı seyretmek oldukça keyifliydi. Gözlerini masadakilerde gezdirmiş onlarla tanışmıştı.
Konuşmasını bitirmeye yakın Sung Woong'un nefes sesleri onu bölmüştü. Nefes alamayan adamı görünce yerinden kalkmış yanına geçmişti.
Etrafındakiler panik yapıp ses yapınca dışarıya doğru bağırmıştı. Apar topar hastaneye kaldırılmıştı. Yaşadıkları ortaklık kalbine ağır gelmiş olmalı diye düşünmeden edemiyordu.
Bay Park kalp krizi geçirmişti. Kalbi belirli bir dakika durunca aldığı darbe nedeniyle küçük bir operasyon geçirmişti.
Jungkook haberi alınca akşama doğru hastaneye ziyarete gitmişti. Yanında Namjoon vardı. Onu sağ kolu yapmıştı. Bay Park'ı yıkmak için yanında destek olacak kişilere ihtiyacı vardı.
Ama en çok Jimin'in canını yakmak istiyordu. Gerçi hala bunu resimlerine bile bakmaya cesaret edemeyen biri söylüyordu. Jimin'le ilgili hiçbir haberi duymak istememişti. Ona çok rahat ulaşabileceğini bildiği halde ulaşmamıştı.
Boy boy dergilere kapak olurken o dergileri almıyor gördüğü yerde toplattırıyordu. Marka yüzü olduğu hiçbir ürünü almamış ve kullanmamıştı.
Bay Park'ın olduğu odayı öğrenmiş o kata çıkmıştı. Kapının önünde bekleyen korumaları görünce durmuşlardı. Namjoon korumalarla konuşurken Jungkook birini fark etmişti.
Yanında kız çocuğu olan biri anlık göz göze gelmişlerdi. İkinci bir bakış için döndüğü sırada kaybolmuşlardı. Gördüğüne emindi. O yöne gitmek üzereyken Joon'un onu tutmasıyla arkasına baktı.
"Ziyaret için doğru bir zaman olmadığını söylediler."
Jungkook yanındaydı fakat aklı burda değildi. Onu sarstı. "Jungkook?"