Sözümü tutacağım...
Yoongi kucağında Jimin'le eve yürürken fısıltı eşliğinde pişmanlığını dile getiriyordu. Başını kaldırıp önüne baktığı zaman Bay Park'ın kapının girişinde yanında Kim Seok Jin'le beklediğini görmüştü.
Jin londra'da Jimin için tutulmuş özel bir korumaydı. Jimin onu sadece okuldan biri sanıyordu tabi bir de yakın arkadaşı.
Yoongi kapıya ulaşmış kucağında uyuyan beden ile geçmişti. Odasına çıkarıp yatırmıştı. Kardeşi gibi gördüğü bedene baktı ve babasının emrini yerine getirmek zorunda olduğu için küfür etti.
Bay Park onu ıseul ile evliyken kötü bir durumda bulup almışlardı. O zamanlar jimin henüz doğmamıştı. Yoongi 6 yaşındaydı. Onu ıseul kurtarmıştı soğuk ve tekin olmayan sokaklardan. 10 yaşına geldiği zaman ise annesi gibi gördüğü kişiyi kaybetmişti. O zaman jimin'e destek olup abisi gibi büyüdü. Yapılan iyiliğin karşılığı olarak korumaların başı olmuştu.
Baygın kardeşinin elini tutmuş kuş tüyü öpücüğünü elinin üzerine bırakıp çıkmıştı.
Yoongi merdivenlerden inerken Mariah ile karşılaştı. Ağlamaktan gözleri şişmiş kadın perişan haldeydi. Onun yaptığı küçük oyunu sonradan öğrenmiş olmasına rağmen ona kızmamıştı Yoongi ya da Bay Park'a söylememişti. Çünkü en az Jimin'i koruduğu kadar Yoongi'yi de korumuş, büyütmüştü bu kadın.
Yanından geçip yukarı çıkmıştı Mariah. Yoongi arkasından bakmış ardından Bay Park'ın yanına gitmişti.
"Jimin uyandığı zaman kimse onunla konuşmasın ilk benimle konuşması gerek."
Bay Park onu görür görmez bu sözleri söylemiş ardından Jin'le beraber içeri girmişlerdi. Yoongi onların ardından konuştu.
"Hiç iyi kokular almıyorum."
_________
Taehyung uyandığında mutfakta olması gerekirken kendi evindeydi. O buraya nasıl gelmişti?
"Jimin"
Aklına gelen kişiyle tüm evi aradı. Jimin onunla değildi. Etrafta ne Jungkook vardı ne de Namjoon ve Mihi.
Yaşadığı şeyleri hatırlamaya çalıştı. Önce kendine bir bardak su doldurmuştu. Ara ara içip hatırlamaya çalışıyordu. Mutfakta bir şeyler hazırladığına adı kadar emindi. Ama evine ışınlanmış olması ihtimali imkansızdı.
Jungkook gözlerini garajda açmıştı. En son bahçede oturuyordu. Ne ara buraya gelmişti?
Garajın içini dolanmış kimsenin olmadığının kanısına varmıştı. Oturmak için masasına ulaştığı zaman masanın üzerinde 1 milyar dolarlık bir çek bulmuştu.
Çeki eline aldı ardından avucunun içinde sıktı. "Parkk!!" Dişlerini sıkarak söylemişti.
Namjoon ve Mihi evde ayrı ayrı koltuklarda uyanmışlardı. Namjoon evi gezmiş kimseyi bulamamıştı. Mihi mutfağa su içmek için gidince masanın üzerinde bir çek bulmuştu. 1 milyar dolarlık bir çekti.
"Joon tatlım. Sanırım bir sorunumuz var hemde bir milyar dolarlık"
Elindeki çeki sallayarak söyledi. Joon çeki alıp telefonunu aldı. Hemen Jungkook'u aradı. Bir kaç çalıştan sonra açılmıştı.
"Jungkook normal olmayan şeyler var. Nerdesin?"
"Yoldayım. Gelmek üzereyim."
Telefonunu kapatmış mihi ile konuşuyordu. Bu akıla sığmayan bilinmezlik kafalarını karıştırmıştı. Sorunu bulup halletmeleri gerekiyordu.