22

84 7 18
                                    

              Park Hyun Iseul...

Jimin bugün hastaneye gidecek kontrol adı altında bebeğin cinsiyetini öğrenecekti. Bir ay geçmişti Taehyung'u mezarlıkta bıraktığından beri. Bu bir ay zorda olsa geçivermişti.

Giyinme odasında kıyafetlerini karıştırırken Jungkook'a bebeği itiraf edemediği gün giydiği gömleği görmüştü.

İyi midir? Şuan nerededir acaba?

Aklına Mariah gelince gömleği yere fırlatmış düşündüğü şeyden vazgeçmişti. Eline gelen ilk kıyafetleri alıp giymeye çalıştı evet çalıştı çünkü pantolonu olmamıştı. Düğmesi kapanmıyordu.

"Kilo mu aldım?"

Aynadan kendine bakarken söylenmişti. Bebeği büyüyordu. 4 aylık olmuştu. Karnı minicikte olsa kendini belli etmeye başlamıştı.

"Varlığını bilmek o kadar güzel ki." Minik göbüşünü okşamış karnını kapatmıştı.

Rahat olması adına başka bir takım seçmişti. Sonuçta hastaneye gidip gelecekti. Hazırlanma işi bitmiş merdivenlerden iniyordu.

"Sevgili kuzenim Jim. Nereye böyle?"

Sesin sahibine döndü. Bu kuzeni Park Seo Joon'du. "Ne istiyorsun Joon."

Ellerini takım elbisesinin ceplerinden çıkarmış "Seni merak ediyorum. Sen dışarı çıktığında başımıza bir şeyler geliyor hep."

"Yapacak işin yok mu? Ya da sürtüklerin? Git onlarla uğraş!!"

"AA çok ayıp oluyor ama"

Joon'a göz devirip evden çıkmıştı. Güne iğrenç kuzeniyle başlamak berbattı. Arabasına bineceği sırada şoför gelmiş babasının kesin emriyle onunla hastaneye gitmesini istediğini söylemişti.

"Tanrım..!!" Arabanın kapısını kapattı sertçe. Jimin söylenmiş ardından diğer arabaya binmişti.

Yol boyu telefonundan bilet bakmıştı. Bir an önce Londra'ya gitmeliydi. Babasıyla görüşmek istediği konu bu akşam belli olacaktı.

Jimin şoförün sesiyle geldiklerini anlamış inmişti.

Hastaneye girince gözünün önünde canlanan bedeni ve yaşadığı kaybetme korkusuyla karnına giden eline engel olamamıştı.

"İyiyim. İyiyiz."

Hızlıca doktorun odasına yürüdü. Fazla oyalanmak istemiyordu. Çünkü Jungkook aklına geliyordu. Bebeğini hastanede kabul etmiş, baştan başlamalarını yine hastanede söylemişti.

Kapıyı tıklayıp ardından biraz açtığı kapı aralığından konuştu. "Girebilir miyim?"

Doktor jimin'i görünce ayağa kalkmıştı. İçeri girmesini söyledi. Jimin içeri bir prens gibi girmişti. O gerçekten çok zarif ve güzeldi.

Doktoru çok beklemeden genel muayene yapmıştı.

"İlaçları yutmadın değil mi?"

"Hayır efendim. Dediğiniz gibi yaptım."

"Hadi şimdi bebeğin cinsiyetini öğrenelim."

Jimin ultrasonun olduğu yere geçmiş sedyeye uzanmıştı. Kıyafetini yukarı çekerken elleri titriyordu. Doktor fark etti.

"Heyecanlı mısın?"

"Evet. Biraz da endişeliyim."

Doktor jeli sıkmış aleti gezdirirken "Babası için mi endişelisin?"

Bad Romeo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin