Benzerlik...
Jungkook cevap vermek yerine oturduğu yerden kalmış elini uzatmıştı. Gözleri oturan bedenin üzerindeydi. Elini tutmasını bekliyordu tabi bu isteği de olabilirdi. Jimin kendisine uzatılan ele bakıyor düşünüyordu sonra, tuttu. Birleşen eller bütün olmuştu ama düşünceler bunun tam tersiydi.
Jungkook elini tutan bedeni kaldırmış koşmaya başlamıştı. Oturdukları yerden koşarak ayrıldılar. Tek kelime etmemiş bu adamın elini tutup onunla koşuyor oluşu ve bu bilinmezlik içindeki yolculuk güvenli hissettiriyordu.
Unuttuğu bebeği kendini hatırlatmaya çalıştı. Başarılı olmuş sayılırdı midesi bulanan jimin Jungkook'un elini bırakmış bir kenara çıkarıyordu.
"İyi misin?"
Yanına gelmeye çalışan Jungkook'u durdurmak için elini kaldırmış bir yandan çıkarmaya devam ediyordu. Konuşmaya hali kalmadığı için iyi olduğunu söylemek adına başını sallamıştı. Bu mide bulantısı onu güçsüz hale getiriyordu.
Jungkook, beyazken daha beyaz olan yüzüne bakmış oturup dinlenmeyi teklif etmişti. Böylelikle dinlenmişlerdi.
Kendine gelen Jimin'in elini tekrar tutmuştu. Destek olmak adına bunu yapıyordu! Hızlı olmaları da gerekiyordu. Geride kalmasını istemezdi. Bu yüzden elini tutuyor hem geldiğinden emin oluyor hemde hızlı ilerliyorlardı.
Jimin geldikleri yeri bilmiyordu. Etrafı incelemiş ama tanıdık gelmemişti bu sokak ona. Jungkook biliyor olmalıydı. Bir kadın ve erkek arkadaşı olduğunu düşündüğü adamın yanına gelmişlerdi.
Namjoon gelen çiftin ellerine bakıyor imalı imalı gülümsemişti. Jungkook Namjoon'un nereye baktığını fark edince elini hızla bıraktı.
"Hyung hemen dönmemiz gerek." Jungkook konuşmuş bir an önce gitmek için arabaya ilerlemişti.
Namjoon fotoğrafta gördüğü Jimin'i şimdi yakından görüyor oluşundan fırsat bilip incelemeye dalmıştı.
"Wow o yakından daha güzelmiş. Yani şey yakışıklı demek istemiştim."
Jungkook duyduklarına burun kıvırdı. Mihi ise saçmalayan sevgilisinin koluna vurdu. Namjoon yalandan kolunu ovuşturmuş mızmızlanıyordu.
Mihi sevgilisinin güzel olduğunu söylediği jimin'e bakıyordu. Baştan aşağı incelenmiş ve bunu onaylamıştı çünkü Jimin gerçekten güzeldi. Kıvrımlarıyla minik ama kalın dudaklarıyla. Bir an için onun insan üstü bir varlık olduğunu düşündü.
Jungkook arabaya binmek için hazırlanırken joon ve mihi binmişti bile. Jimin bekliyordu. Ona cevap vermek yerine buraya kadar getirmişti. Aslında cevap vermiş sayılırdı. Düşünceli olan bedene "Jimin biliyorum kabalık ettim. Ama bunu konuşacağız. Şimdi bin gidelim." demişti.
Jimin gözlerini ayırmadan onu dinledi. Konuşmayı sonra yapacak olmaları onu rahatlatmış bu rahatlık ile arkaya Jungkook'un yanına oturmuştu. Tanımadığı kişilerle yeni hayatına ilk adımını atıyordu.
____
Taehyung onları bıraktıktan sonra eve geçmiş Jimin'in gelmesini bekliyordu. Biraz konuşup sonra geleceğim demişti ona. Jimin için atıştırmalık hazırlıyordu. Minik sağlıkla büyümeliydi.
Mutfakta işi bitince saate bakmış hala gelmeyen arkadaşını aramayı düşündü bundan vazgeçmişti çünkü jimin gelirdi. Ama gelmedi.
Yoongi ise her yeri aramış bulamamıştı. Birden ortalığı ayağa kaldırmak istemiyordu. Ama Bay Park bunu öğrenirse hayatı ile bedel ödeyebilirdi.
