Küçük Loki , annesinin verdiği kehanet kitabını okur
Ve Polaris kehanetinde satırlarda yazılı sağ kalana hayran büyür.
Yüzyıllar sonra sağ kalan yardımı için Loki'ye muhtaçtır.
---------
Kainatın yaratılışında yazılan, kadim kurallar korunmalı.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💚
Dış İşleri Bakanıyla yapılan toplantı ve sonrasında yaşananların üzerinden 2 gün geçmişti. Tony ve Steve hala bu konuda atışmalar yaşıyordu. Sam lafını çekinmeden dile getiriyordu. Rhodey'nin de arkadaşı Tony'i savunurken sözlerine dikkat ettiği söylenemezdi .Wanda ve Natasha'nın umurlarında değildi. Şu ara umurlarında olan tek kişi Lorna'ydı .
Lorna , 2 gündür kimseyle bir diyaloğa girmiyordu. Ne Tony , ne Steve ne de diğerleri hatta Nat ve Wanda'yla bile konuşmuyordu. Odasından sayılı kez çıkmıştı onda da ya spor salonuna iniyor ya da mutfaktan kahve ve su alıp geri gidiyordu. Erkeklerin tartışmalarının kesildiği tek zaman zarfı da bu aralar oluyordu. Sokovia Lorna'yı hep çok etkilerdi yaşadıkları ve yaptıkları aklına geldikçe geri çekilir, sessizleşirdi. Kimse onun üstüne daha fazla gitmek istemediğinden temkinli davranıp onun olduğu yerlerde çenelerini kapatıyorlardı. Yani ekip hala büyük bir kaosun içindeydi. Bir çok savaş vermişlerdi ama sanırım en tehlikesi bu oluyordu. Çünkü bu savaş kahramanların savaşı olacağa benziyordu.
Tony,"Gerçekten mi yüzbaşı? Bunu söylemeye devam mı edeceksin?"
Steve," En azından senin gibi bütün ipleri hemen bırakmadım."
Tony sinirle bir şey daha söylemek için ağzını açmıştı ki , Lorna yavaş adımlarla ana salona girdi. Bütün ekip oradaydılar ve sıkıntıyla iki adamın tekrar bir tartışmaya girmelerini izliyorlardı fakat Tony'nin aniden susmasıyla Steve Lorna'nın geldiğini anlayıp arkası dönük durduğu kapıya , yüzünü çevirdi.
Lorna elinde ki kupayla mutfağa doğru yöneldi. Sam mutfakta oturmuş mısır gevreği yiyordu. Lorna o orada değilmiş gibi davranarak kendine kahve yapmaya başladı. Herkes birbirine bakıyor ne diyeceklerini bilemiyorlardı.
Bu kez genç kadın iki günlük sessizliğini bozarak. Arkası dönük şekilde hala işine devam ederken konuştu.
" Nat , Clint ne zaman burada olur?"
" Bilemiyorum , 1 ya da 2 gün sonra sanırım."
Lorna anladığını belli ederek kafasını salladı. Clint'i özlemişti. Uzun zamandır buralarda değildi. Başka hiç bir şey demeden kahvesiyle birlikte salondan çıktı.
" Friday , lorna nereye gidiyor?"
" Bayan Dane spor salonuna yöneldi patron."
Tony sinirle gülerken , arkasını dönmüş elini saçlarından geçirmişti. Lorna onun en yakınlarından birisiydi. Birbirlerine çok benzediklerini düşünmüştü hep. Onu Hydra'nın sığınaklarından birinde bulduğu günü dün gibi hatırlıyordu. Bu halini hiç sevmiyordu kadının,canını sıkıyordu.
Wanda,"En azından konuştu, değil mi?"
Steve," Çok kızgın."
Tony," Kızgın mı? Hayır o evreyi geçti. Karşına geçip sana ve evcil kuşuna meydan okurken kızgındı. Şimdi ne oluyor biliyor musun yüzbaşı? Hayır mı ? Ben biliyorum."
