Kötülerin Lideri (BL) (TAMAMLANDI)

24.Bölüm

Önceki bölüm

-Size dağımı aşma cesaretini kim verdi?
.
.
.
Ses tehditkardı, bu yüzden herkes şaşırmıştı. Konuşmacının, sesinin içerdiği enerjiye göre uzmana benzemiyordu. Yine de, dağ boyunca yankılanacak kadar güçlüydü.

Bu kim olabilirdi ki?

Şeytani Gökyüzü Köşkü'nün içinde, efendisinin sesini ilk tanıyan zincirlenmiş Duan Sheng oldu ve yüksek sesle bağırdı.

-Tekrar hoş geldiniz, Usta!

Sesi gök gürültüsü gibi çınladı ve tüm uygulayıcıları korkuttu, titremelerine ve panik içinde koşmalarına neden oldu.

Duan Sheng doğruldu ve köşkün dışına çıktı. O anda, bir gurur dalgası ve büyük bir güven duygusu hissetti.

-İyi değil! Bu eski kötü adam!

Bir düzineden fazla İlahi Musibet gelişimcisi hemen toplandı. Jin Shan ve Zhou Feng de geldi. Herkes, gökyüzünde dönen uğurlu auraya inanamayarak baktı.

Zhou Li, durdu. Tian Xin'in dediği gibi, dağ işgal edilmişti.

Tian Xin'in gülümsedi. Yüksek sesle gülmek istese de yapamadı. Kötü adamın nasıl başa çıkacağını görmek istiyordu.

Zhou Li, düşünüyordu. İki seçeneği vardı: ilki, son zirve form kartını kullanmaktı. Ancak bu onun en büyük kozuydu ve kullandıktan sonra başka bir yöntemi olmayacaktı. İkinci seçenek kaçmaktı.

Ne de olsa Duan Sheng ve Ming Shi kötü öğrencilerdi ve ölümleri onu rahatsız etmeyecekti.

Sadece Tian Xin'i yakalamak için bir zirve form deneyim kartı kullanmıştı. Tek tesellisi, savaştan sonra birçok puan kazanmasıydı.

Tian Xin, Zhou Li'nin düşündüğünü görebiliyordu, bu yüzden büyük bir zorlukla konuştu.

-Bırakın... beni...sizin...başka kozunuz yok!

Ci Yuan, Tian Xin'i daha sıkı tuttu ve "Rüyalarında!" diye homurdandı.

Zhou Li kalabalığa baktı. Gerçeğin Gözünden, hepsinin ona karşı düşmanca davrandığını gördü.

-Bekle, bu Zhou Feng mi? Sadakati %15 mi? Ayrıldığı zamana kıyasla %5 artmış!

Jin Shan başını kaldırdı ve soğuk bir sesle konuştu.

-Duan Sheng yakalandı ve Ming Shi yaralandı. Karanlık Saray Dağı artık bize ait! Ölümünle yüzleşmek için şimdi aşağı gel!"

"Sakinleş!"

"Sakinleş!"

"Sakinleş!"

Jin Shan, Zhou Li'yi aşağı çekmeye çalışıyordu. Aşağı indiği sürece onu yakalama şansları olacaktı.

-Bu verilmesi zor bir karar.

Zhou Li başını salladı ve derin bir sesle konuştu.

-Pekala...

Bam!

Tam o sırada, Zhou Feng hızlı hareket etti ve bir kılıç ışını Jin Shan'a doğru fırlatıldı ve kıvılcımlar çıktı.

Işın, Jin Shan'ın kalbine saplandığı anda, garip bir nesne tarafından engellendi. Aynı zamanda, şiddetli bir güç Zhou Feng'i geriye attı ve kollarını uyuşturarak Qi'sini ve kanını salladı.

-Ne yapıyorsun, Zhou Feng!

Jin Shan, öfkeyle konuştu.

-Bunu bana neden yaptın?