Kötülerin Lideri (BL) (TAMAMLANDI)

23.Bölüm

Önceki bölüm

Ding! Kötü bir öğrenciyi, altıncı öğrenci Tian xin'i yakaladınız. 1.000 ödül puanı ile ödüllendirildin.
.
.
.
Gözleri buluştu; aralarında sadece iki metrelik bir boşluk vardı. Tian xin'in gözleri korku ve şokla doluydu. Daha önce hiç bu kadar korkmamıştı, Tian dao'dan bir şeyler öğrenmek için Dağa ilk geldiğinde bile...

Birbirlerine fazla yakınlardı. Kalbi şiddetle atmaya başladı ve nefesi hızlandı. Zhou Li'nin ifadesi aynı kaldı. Zirvede olma hissi, kalbini sakinleştirdi. Birinin gücü olduğunda, kendine güveni de olurdu.

-Tian xin, bana ihanet ettin...

-Ne istiyorsun eski şey?

-Sana verdiğim her şeyi geri alacağım.

Tian Xin titredi, gözleri genişledi ve yüzü solgunlaştı. Merhamet dilemek istedi ama önündeki yaşlı kötü adamın tartışmaya yer yokmuş gibi elini kaldırdığını gördü.

Yaşlı el, güçlü bir enerji topu tutuyordu. hafifçe sallayarak topu fırlattı ve doğrudan dantianına vurdu.

Yıllarca yetiştirmek için harcadığı dantianı çatladı ve cam gibi parçalandı. bir sonraki anda içindeki tüm enerji çevreye sızdı.

Bu, artık sıradan bir insan olduğu anlamına geliyordu. Tüm yetişimini kaybetmişti. Bu oldukça acımasızlıktı!

Tian Xin, her şeyini kaybetmişti!

O kadar dalgındı ki, vücudunun acısını ve nasıl düşüneceğini unutmuştu. kısa bir felç anından sonra şiddetli ve dayanılmaz bir acı içini kapladı. Göz açıp kapayıncaya kadar alnı terlerle kaplandı.

Tian Xin hüzünle gülümsedi ve başını zorlukla kaldırdı. O anda içindeki tüm korku yok oldu. yüzündeki ifade ağlamaya benziyordu ama aynı zamanda gülmeye de benziyordu.

-Eski... Eski şey, öldür beni şimdi... Hahaha...

Zhou Li, düşmanlığının %60'a yükseldiğini fark etti ve aklında şüpheler belirdi. Tian dao asabi olmasına ve tüm kötü şeyleri yapmasına, öğrencilerini her zaman azarlayıp dövmesine rağmen, bu kadar nefret etmesine neden olacak hiçbir şey yapmamıştı.

Tian xin neden Tian dao'dan bu kadar nefret ediyordu?

Her neyse, şimdi bunu bilmek anlamsızdı. Yaptığı her şeyi kendini korumak için yapmıştı.

-Çok inatçısın!

Zhou Li, elini kaldırdı ve tokatladı. Sonuç olarak, solgun yanakta kırmızı bir el izi belirdi.

-Bana işkence edebilir ya da öldürebilirsin. Haha…hahaha…

Tian Xin, tiz bir sesle güldü ve yere baktı. Zhou Li'yi kızdırmak istedi.

-Zavallı Dördüncü ve Üçüncü Kıdemli Kardeş… Felaketten kaçabilirlerdi. Hepsi senin suçun! Onları öldürdün! Bugünden itibaren bu dünyada Karanlık Saray Dağı olmayacak!

Zhou Li'nin kayıtsız kalması üzücüydü. Sistem panelindeki süresine baktı: sadece beş dakikası kalmıştı. Zamanında yetişemezdi.

Ancak, sistem ona hiçbir bilgi vermediğine göre tehlikede olmadıkları anlamına geliyordu.

Dördüncü öğrencisi aptal değildi. Hayatını nasıl riske atacaktı?

-Aptal! Hâlâ hayatta olduğum sürece kimse zorbalık etmeye cesaret edemez.

Tian xin, Zhou Li'nin kendinden emin bakışına bakarken yutkundu. Zhao Yue'nin 'Usta eskisinden farklı' sözlerini hatırladı. Fakat onun bu kadar anlaşılmaz olmasını beklemiyordu.