Kötülerin Lideri (BL) (TAMAMLANDI)

25.Bölüm

Önceki bölüm

-Evet, Kıdemli!
.
.
.
.
Zhou Feng çok sevindi ve kılıcını kınından çıkardı. Gözlerinde sert bir bakışla kaçanlara atıldı. Bu arada, Zhou Li arkasını döndü ve köşke girdi.

Köşkün içi, Tian Dao tarafından özel olarak inşa edilmiş tenha bir yetiştirme alanıydı. Gizli bir düğmeye bastı ve açılan kapıdan içeri girdi.

Dünya sessizliğe gömüldü ve aynı zamanda kartın etkisi de sona erdi.

İsim: Zhou Li

Irk: İnsan

Yetiştirme üssü: Duyu Yoğunlaştırma aleminin Qi Arıtma ve Ruh Şekillendirme aşaması

Başarı puanları: 6.674

Avatar: Üç Yoğun Çiçek

Kalan ömür: 5506 gün

Öğeler: Kritik Engelleme Kartları (pasif) x 7

Yetiştirme tekniği: Cennet Yazısının Üç Parşömeni

Silahlar: Aşk Çemberi (Sahibi: Tian Xin. Kullanılabilmesi için tekrar rafine edilmesi gerekiyor)

Zirve form kartları gerçekten de gitmişti ve sadece yedi kritik engelleme kartı kalmıştı. Güçlü bir düşman bir nefeste on, hatta yüz kez saldırabilirdi, bu yüzden yedi kart fazla bir şey ifade etmiyordu.

Artık kozları kalmadığına göre ne yapmalıydı?

Zhou Li, bağdaş kurmuş, düşüncelere dalmış bir şekilde oturuyordu.

Kalkan düzeltilmişti ve on gün ila yarım ay boyunca zorlu düşmanları durdurabilirdi. Bu kadar olaydan sonra çok fazla puan kazanmak beklendikti.

"Ding! 100 puan ile ödüllendirildin"

"Ding! 10 puan ile ödüllendirildin"

Zhou Li başını salladı. Farklı güçte ki yetişimcilerden farklı ödüller alıyordu.

Artık bir sürü puana sahip olduğuna göre, bunları nasıl kullanması gerektiğini düşünmesi gerekiyordu.

Şans çekilişini denemeli miydi? Onun için kumar gibiydi. Herkes ölene kadar beklemeliydi.

Görünüşe göre Tian Dao, uzun zamandır gizli odaya gelmemişti, bu yüzden burada unutulmuş birçok şey vardı.

Kadim Tek Kılıç Tekniği, Sakin Büyü, Dao Kalp Sutrası vb... Birçok doğrucu tarikatların yetiştirme tekniği vardı. Öğrencilerinden hiçbiri kullanmamıştı.

Sebebini anlayabiliyordu çünkü bu teknikler sistem tarafından verilenler kadar iyi değildi. Ayrıca silahlarda vardı. Biraz baktıktan sonra ilgisini kaybetti. Hepsi tozla kaplıydı.

Bu arada avluda...

Tian Xin, karnındaki dayanılmaz ağrıdan irkilerek uyandı. Gözlerini güçlükle açtı ve etrafına bakındı. Her şey çok tanıdıktı.

Tam o sırada, biraz zayıf bir ses geldi.

-Altıncı... Kız Kardeş?

Tian Xin şaşırmıştı. Aceleyle sese doğru döndü ve Ming Shi'nin sendeleyerek ona doğru geldiğini gördü. Saçları darmadağınıktı, yüzü kirliydi ve göğsü kana bulanmıştı.

-Dördüncü Kıdemli Kardeş?

Ming Shi yanına oturdu ve yorgun bir gülümsemeyle konuştu.

-Küçük Kız Kardeş, geri gelmek doğru...