Bölüm bir: Karşılaşma

1.1K 82 665
                                    

Merhaba,

Başlama tarihi;

Arkadaş davet etme yeri;

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Bu arada medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz. Özellikle de sonlara doğru (Theo'nun geldiği anda) açmanızı öneririm.

İyi okumalar dilerim.

-

Ne kadar süredir buradaydım, emin değildim. Ama, hâlâ her gün bıkmadan yüzümü görmek zorunda kalan kütüphane görevlisi Bayan Burwell beni kapı dışarı etmediğine göre, henüz vaktim vardı. Kendimi oyalamak için veya kafamı dağıtmak için.

Aslında kafa dağıtıcı bir sürü ekstrem sporlar vardı ama kendimi uçurumdan aşağı bırakacak halim, heyacanım yoktu.

Ruh halim gibi sıkıcı, boğuk, güneşsiz bir mekan en iyi tercihlerimdendi. Tam da, eski Liam'ın zıttı olanından.

Bir süre daha ahşap rafların arasında gezindim. Her bir tozlu kitaba göz gezdirdim. Bunu niye yapıyordum bilmiyordum ama en azından uğraşacak bir şeyimin olması, taşlaşmış bir heykel gibi öylece kütüphanenin ortasında oturmamdan iyiydi.

Taşlaşmış bir heykel gibi..

Hiç iyi anılarım yoktu bununla ilgili.

Kafamı, gözüme çarpan kitabın olduğu üst rafa doğru kaldırdım ve elimi kaldırıp kitaba ulaştım. Elimin arasında duran kitabın yüzünü çevirdim. Gördüğümle gözlerim açıldı ve kalp ritmim değişti. Üzerime yüklü miktarda bir sıcaklık basmışlar gibi hissettim.

Dehşet Doktorları..

Kitabın kapağından çektim gözlerimi ve hızla diğer raflara baktım. Her bir rafta elimde tuttuğum kitabın aynısı vardı. Midem bulanmaya başlamıştı ve alnımdan terler akıyordu.

Korkum her şeyin, özellikle de mantığımın önüne geçmişti. Geçmemiş olsaydı daha az önce normal kitapların baktığım raflarda sıralanmış olduğunu hatırlayabilirdim.

Başım dönmeye başlayınca dayanamayıp elimi rafa koydum ve ağırlığımı oraya verdim. Bu sırada kitap elimden kayıp yere düşmüştü.

Nefesim düzensizleşmişti ve artık rahat nefes alamadığımı fark ettim. Boşta kalan elimi göğsüme bastırdım ve nefesimi dizginleştirmeye çalıştım basit çabamla.

Kulağım çınlıyordu ve göz kapaklarım dayanmıyordu. Açık tutamıyordum gözlerimi. Etraf kararıyordu ve kalp atışlarım beynimin içinde yankılanıp duruyordu.

"Liam." Çok uzaklarda gibi gelen sesi algılamaya başlamam uzun sürdü ve bu çok eziyet vericiydi benim için.

"Liam, birazdan kapatacağım.." Ses şimdi daha net geliyordu. Algım yavaşça açılıyor gibiydi.

Bir anda biri beni dürttü sanki ve uyanmama sebep olmuştu. Gelen dürtüyle vücudumun sarsıldığını hissettim, tekrar aslında var olduğum ânâ döndüm.

Başımı iki yana sallayıp, karşımda kollarını göğsünde bağlayan Bayan Burwell'a çıkardım bakışlarımı.

Meğer öyle bir şey yaşanmamıştı. Elimde duran klasik bir romana bakıyormuşum öylece, dalgınca. Ne bir elim raftaydı, ne de diğer elimi göğsüme bastırmıştım. Terlemiyordum veya nefessiz değildim.

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin