Bölüm yirmi altı: Hastane

273 31 152
                                    

Selam millet

Bu bölüm Liam'ın anlatışından olan bölümle aynı gün, yani Liam onları yaşarken Theo da bunları yaşıyor aynı sırada.

Oy sayısı 20 olunca yeni bölüm gelecek.

Ve sen! İlla ki oy atarlar deyip kenarda bekleyen kişi. Senin oy atmanı bekliyoruz zaten.

İyi okumalar dilerim!

-

Theo'dan;

Eichen'dan ayrıldıktan sonra bir kenara çekilip beklemeye başlamıştım. Sabahın en erken saatlerinde ne okula ne de Bay ve Bayan Geyer'la konuşmaya gidemezdim. Uygun saati beklemiştim ve o an uzun bir bekleyişin ardından kapımı çalmıştı.

Arabamın ön koltuğuna hızlıca geçiş yapıp yerimi aldım ve oyalanmadan anahtarı çevirdim, arabayı çalışır hâle getirdim. Yola çıktım böylece.

İlk olarak rotamı Liam'ın evine çizdim fakat okulun yoluna denk geldiğimi fark ettiğimde oraya da uğramanın bir zarar vermeyeceğini düşünerek ilerlemeye devam ettim.

Ve okula varmam kısa sürdü. Arabayı park alanına bıraktım ve kapıları kilitleyip binanın bahçesine yürüdüm. Binanın içine girmeme gerek kalmadı çünkü Mason ve Corey tam da bahçede buluşmuşlardı. Onları yakaladım ve daha hızlı adımlar atarak, "Hey." diye seslendim.

"Theo." dedi Mason bana dönerek. Aynı şekilde Corey da bana çevirdi bedenini ve oldukları yerde durarak beni daha fazla yürütüp yormadılar.

Yanlarına geldiğimde konuya direkt olarak giriş yaptım. "Liam'ın rapor incelemesi için onun ailesiyle konuşmam ve saçma bir biçimde ikna etmem gerekiyor."

Olacakların bir yarısını özetledim ve Corey, "Bence mantıklı. Raporları derleyebilirsek hata yapılan kısmı görebiliriz." dedi oldukça plana ikna olmuş şekilde.

"Evet, daha sonra Melissa'dan yardım alacağız. Geri kalan her şey onun gözlemlerine kalıyor." Mason destekledi, kolaymış gibi davrandı.

Her ne kadar plana içten bir saygı duymasam da kabul ettim. Bir anlığına gözlerimi onlardan çektim, ikilinin arkasında kalan servis araçlarının bulunduğu alana takıldım. Kimsenin artık olmadığı bölgede sadece bir kişinin iki servis aracının arasındaki dar kısımda gözükmesine dikkatimi verdim ister istemez. Kim olduğunu göremediğim için kaşlarım çatılmıştı. Bizi izlediğine dair bir hisse kapılırken yavaşça gözlerimi kıstım ve daha iyi bakmaya çalıştım. Tam bir adım atacaktım ki görüş alanıma bir el girdiğinde dağıldım. Mason ve beni kendime getirmek için gözlerimin önünde elini sallayan Corey'e hızlı bir dönüş yaptım. Ama bunu yaparak dikkatimi çeken olayı kaçırdığımı anladığımda tekrar oraya döndürdüm bakışlarımı. Ve tabii ki de oradaki şahış kaybolmuştu.

Bu sırada Mason konuştu. "Eğer dersleri ekeceksen Bay veya Bayan Geyer ile görüşmeye gitmelisin. Onları iyi anlarında yakalarsan isteklerini onlara daha kolay yaptırtabilirsin."

Mason'ın dedikleriyle ona döndüğümde Corey konuştu. "Senin için zorlayıcı olmaz."

Bu kez de ona baktığımda ne söylemeye çalıştığını anladım. Manüpile etme konusunda başarılı olduğumu biliyorlardı ve biliyordum. Bu yüzden biraz daha kabullenerek başımı salladım.

"O halde planı uygulama vakti." dedi Mason acele ettirerek.

"Peki." dedim nefesimi verirken. "Gidiyorum."

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin