Theo'dan bir yeni mesaj: Okuduğunuz bölümlere oy atarak destek çıkmazsanız Liam'la sevişmeyeceğiz, bilginize
Oy verip yorum yapmayı unutmayın,
İyi okumalar!
-
Duşumu aldıktan sonra kendimi sırtüstü yatağa attım ve derin bir nefes bırakıp ellerimi karnımda birleştirdim. Tavanla uzun bir bakışmaya girmemek için yavaşça gözlerimi yumdum. Ve yataktan aşağı sarkan ayaklarımı kaldırıp kendime doğru çekecekken, bunu bile yapacak gücü kendimde bulamadığım için tekrar yere koydum ayaklarımı. Yorgunluk bedenimin üzerinde büyük bir hakimiyet sağlamaya başlamıştı bile. Bir süre öylece uzandım sadece.
Göğsümü sıkıştıran bir duygu vardı tüm gün benimle. Theo aklıma geldiğinde bu baskı daha da artıyordu ve beni çok üzüyordu. Çocuklarla onun geri döneceğinden emin bir şekilde konuşuyordum ve evet, onlarla konuşurken emindim. Ama şu an sanki bu olmayacakmış ve bir daha geri dönmeyecekmiş gibi hissediyordum. Yani bir şey bunu hayal ettiriyordu bana. Theo ve ben, bir daha yan yana bile gelemiyorduk karamsar düşüncelerimde.
"Sikeyim.." diye küfür savurdum hafif bir sinirle. Hiç mutlu olamayacak mıydık biz? Hep bir problemle karşılaşıyor olmamız absürttü. Bir tür cadı tarafından lanetlendiğimizi düşünmeye başlıyordum.
Tam bunları artık kafamdan silip atmam ve gerçekten uyumam gerektiğine karar verecekken, telefonumdan titreşimli bir bildirim yükseldi.
Gözlerimi hızlıca açıp yerimden doğruldum kalbim çarpıntı yaparken. Yatağımın yanındaki komodinin üzerindeki telefonumu kaptım ve ekranını açıp gelen bildirimle bir süre karışık ve şok duygularımla bakıştık.
Theo'dan 1 yeni mesaj.
Oturduğum yerden kalktım sevinçle. Çığlık atabilirdim. Sonunda mesajlarımı ve cevapsız aramalarımı fark etmişti. Ya da aklına gelmiştim. Her türlü bu harikaydı.
Mesajına girdiğim gibi hızlıca okumaya başladım. Böylece geç olmadan cevap verebilirdim ve belki konuşabilirdik.
Theo
Cevap veremediğim için üzgünüm. Düşünmeye ihtiyacım vardı ve bunun için yalnız kalmam gerekiyordu. Seninle bir problemim olduğunu düşünmeni istemiyorum ama Liam, sanırım burada durmak artık anlamsız. Beacon Hills'ten ayrılmaya karar verdim. Kendime başka bir yerde bir şekilde hayat kurmalıyım. Seninle vakit geçirmek güzeldi. Ve seni özleyeceğim. Bunu iyi bir veda mesajı olarak görmeni istiyorum. Kendine iyi bak.
Mesajın ilk iki cümlesini hızlı ve geniş bir gülümsemeyle okudum çünkü ilk iki cümleden sonra geri döneceğini varsaydım sadece. Ama'dan sonra yazılmış her şeyi büyük bir kırgınlık ve hüsrana uğramış şekilde, çok yavaş biçimde okudum. Baştaki gülümsemem eridi ve gözlerimin yandığını hissettim. Dudaklarımı birbirine bastırarak bir şeyleri engellemeye çalıştım fakat görüşüm bulanıklaştığında ağlamanın eşiğinde olduğumu anladım ve bu artık önemsizdi. Theo bir karar almıştı. Sadece kendini düşünerek, beni umursamayarak gideceğini yazmıştı.
Kalbim derinden kırılmıştı. Duygularımın üzerine binen öfkeden sonra telefonu sıktığımın farkına vardım. Daha çok sinirlendim ve telefonu fırlattım uzağa. Çaresizce yatağa geri dönüp oturdum ve dirseklerimi bacaklarıma koyup eğildim, yüzümü ellerimin arasına bıraktım. Kapattığım gözlerime bastırdım avcumu ve ne yapacağımı bilemeyerek sadece bekledim ağlayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Should Know I'll Be There For You | Thiam
FanfictionLiam, her şey son bulduktan ve sürü dağıldıktan sonra asla eskisi gibi olamadı. Ta ki, o gece Theo'yla karşılaşana kadar. [06.03.2023 - ?]