Bayadır yokum, özlediniz mi?
Bölüme geçmeden önce, oy verip yorum yapmayı unutmayın,
İyi okumalar dilerim!
-
Theo'dan;
Boynumdan geçirdiğim önlüğümün iplerini belimin arkasında bağladım ve günün ilk dondurma siparişini verecek olan bayan müşteriye döndüm. Hafif bir samimiyetle gülümseyerek isteğini sordum. Benden çilekli ve vanilyalı dondurma istediğinde hızlıca başımı sallayıp tezgahtan bana lazım olacak tarafa çevirdim bedenimi. Dondurmasını hazırlarken arkamdan gelip ne yaptığıma bakan Olivia'ya takılmamaya çalıştım. Beni basit bir iş yaparken bile denetlemesine alışmıştım.
Burada çok uzun bir süre geçirmemiştim ama çoğu hakkında fikirlerim vardı. Sonuçta yeni bir kasabaya taşındığın zaman, oraya uyum sağlamak için birilerini tanıman gerekirdi.
Evet, bu olmuştu. Gerçekten Beacon Hills'ten ayrılmıştım. Ve kendime zor olsa da bir yer bulup hayatım için yeni bir sayfa açmıştım. Bu süreçte geri dönmek ve burada kalmaya devam etmek arasında çok kez taklalar atmıştım ama sonuç olarak hâlâ verdiğim karardan geri adım atmamıştım. Belki de bu bir gelişmeydi, bilmiyordum.
Oradan ve en önemlisi Liam'dan uzak kalmak büyük bir parçamı kaybetmişim gibi hissettiriyordu. Hâlâ çok yarım ve berbattım. Yine de bu, yapılması gereken en doğru şeydi. Yani öyle olması gerekiyordu. Başka seçeneğim veya başka bir şansım yoktu. Sadece bu yolda devam etmeliydim. Liam'ı unutmak noel babanın gerçek olmasından daha imkansızdı ama onu unutmak zorunda bile değildim belki de. Yalnızca uzak kalmak yeterliydi bir süre için.
Bu çok bencilceydi, farkındaydım çünkü şu an sadece kendimi düşünüyordum ve kendim için bir şeyler yapıyordum. Liam'ın ne hissettiği hakkında bir fikrim yoktu. Ona tüm aramalarımı kapatmıştım. O son mesajımdan neredeyse bir ay geçmişti ve bana asla ulaşamadı bir daha. Belki de ben olmadan günlerini geçirmeye çoktan alışmıştı.
Bu onun için iyi olurdu, yani yokluğuma alışması. Tek sorun ben bunu istiyor muydum bilmiyordum. Yani onun beni artık umursamadığı ihtimali çok can acıtıyordu. Bu yüzden düşünmek istemiyordum. Burada kalıp aptal insanların aptal dondurmalarını yapmaya devam etmeliydim.
Elimdeki külahı dikkatlice kadına doğru uzattım ve sonunda telefonuyla ilgilenmeyi bırakıp başını kaldırmasıyla "Ah, çok özür dilerim." deyip elimden aldı. Önemli olmadığına dair bir bakış yollayıp yaptığı ödemesini aldım ve parayı kontrol edip kasaya koydum.
Normal bir insan gibi yaşamak tuhaftı. Daha bir ay önce pençelerimi çıkarırken şimdi insanların benim ne olduğum hakkında bir fikri olmadan basit bir işte çalışıyordum ve onlara istedikleri dondurmayı hazırlıyordum. Gerçekten tuhaftı. Geleceğimin sefil olduğunu tahmin edebiliyordum ancak bu kadarını düşünecek kadar ufkumu açmamıştım.
"Theo!"
Adımın küçük, ince ve beni sinir eden bir sesten çıkması ile asıl mesaimin tam şimdi başlayacağını anlayarak gözlerimi tezgahın önünde toplanmaya başlayan çocuklara çevirdim. Bu küçük insanlara tahammülüm yoktu artık. Derin bir nefes alıp burnumdan geri verirken ellerimi tezgaha yasladım ve hafifçe eğildim. En ön sırada diğerlerine liderlik yapan ve artık birbirimizden nefret edecek kadar iyi tanıdığım Lily ile bakıştım. Bu kez nasıl sabrımı sınayacak diye merak ettim. Bu kız henüz 7 yaşında olabilirdi ama şımarıklık ve yaramazlık konusunda epey profesyoneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Should Know I'll Be There For You | Thiam
FanfictionLiam, her şey son bulduktan ve sürü dağıldıktan sonra asla eskisi gibi olamadı. Ta ki, o gece Theo'yla karşılaşana kadar. [06.03.2023 - ?]