You Should Know I'll Be There For You | Thiam

Bölüm on dokuz: Psikoloğun Kararı

Merhabaa

Bugün hayatımda gördüğüm en nadir mükemmel kişiliğe sahip olan bir arkadaşımın doğum günü. 28.05.

Bir yaş daha atladığı için tebrik ederim 👏

İyi ki doğdun Luto! atkilikeskul0q

Tahmin edileceği üzere bu bölüm ona ithaf edilmiştir.

Bölüme geçersek eğer, bu bölüm ağlayacağız Liam için.

Hem de baya

Oy ve yorum atmayı unutmayın,

İyi okumalar!

-

Theo'dan;

"Daha önce cadılar bayramını hiç kutlamadık, fark ettin mi?"

Merdivenleri inerken Liam'a öylesine soru sordum. Cadılar bayramına daha çok vardı, biliyordum. Şubat ayındaydık. Sadece aklıma gerçekten hiç kutlamadığımız geldi. Ve Liam sabah onu yine sinirlendirdiğim için bana ters bir cevap verdi.

"Şeker toplamak için heyecanlısın herhalde."

Güldüm, salona geçtiğimizde yaşıyla dalga geçtiğim bir cevabım oldu. "Bunu ben değil, sen yapacaksın."

Koltuklardan birine oturdum ve karşımdaki koltuğa geçerek yüz yüze gelmemizi sağladı. Ona hafif bir sırıtmayla baktığım için gözlerini devirdi ve elindeki telefonunun ekranına döndü. Kısa bir süre sonra telefondan başını kaldırmadan mırıldandı.

"Sanırım ikimiz de şeker falan toplayamayacağız bu yıl." Kaşlarım söylediğine bir anlam veremediğim için çatılırken o devam etti. Bu sefer sesi daha anlaşılır bir yükseklikte çıktı. "Dolunaya denk geliyor." Bakışlarını bana doğrulttuğunda güldüm.

"Ne o? Kurt adamlara özel bir program mı?" Elindeki telefonu işaret ettim. Ama onun gerçekten dertli olduğunu hissettim. Bu yüzden dalga geçmek yerine destek çıkmak için konuştum.

"Emin ol o zamana kadar kendini toparlarsın."

Liam verdiğim teselliden etkilenmedi. "Olmayacak. Şu halime bak, her şeyimi kaybediyorum. Aileme göre psikolojimi de." Birden döküldüğünde bir şey diyemedim, sadece onu dinledim. "En son böyle olduğunda Anuk-İte'ın etkisindeydim. Şimdi ne oluyor?"

Soruyu sanki bana değil de, kendisine yöneltmiş gibiydi. Ama cevap verdim.

"Eğer bir şey olsaydı çoktan kokusunu alırdık. Bunun seninle ilgisi olduğundan neredeyse hiç şüphem yok."

Liam gözlerimin içine baktı. Mantıklı bir şey söylemem için yalvarıyordu bakışları. Dayanamadım ve ayağa kalkıp yanına yürüdüm, daha sonra önünde diz çöküp aşağıdan bakmaya başladım ona.

Bir elimi dizine koyarken, "Neden kontrolü elinde tutman için bir şey bulmuyoruz?" diye sordum. "Demek istediğim, önceden Hayden sayesinde mi insanlığını koruyordun? Sadece o mu yardımcı oluyordu?"

Liam düşündü, derinliklerin arasından bir şey bulmuş gibi bir anda, "Hayır sadece o değil." dedi. Gereksiz heyecan yaptığını sandığı için ses tonunu sakin ayarında tuttu ve öyle açıklık getirdi. "Bir mantram vardı."