Bölüm yirmi iki: Ziyaret

339 33 230
                                    

Hello

Oy verip yorum yapmayı unutmayın,

İyi okumalar!

-

Gözlerimi arabamın tavanına açtım. Ufak bir sorgulama anıyla artık Liam'la uyumadığımı hatırlattım kendime. Dün gece de uyumakta çok zorluk çektim. Bedenim benden habersiz uykuya dalmıştı çünkü ben uyku problemi yaşayacağıma kendimi fazla ikna etmiştim.

Sıkıntılı şekilde burnumdan soludum ve uzandığım yerden doğruldum. Arabanın arka koltuklarında uyumanın berbat bir şey olduğunu unutturmuştu Liam. Bunu tekrar yaşadığım için lanet ediyordum.

İçimde biraz bile olsun mutluluk kırıntısı olmadan ön koltuğa yöneldim, oraya geçiş yaptım arabanın içinden.

İster istemez kötü uyandığım sabahlar aklımda canlandı. Hoş, bu da o zamanlardan farklı sayılmazdı.

Henüz uykumdan tamamiyle açılmamıştım ve kendime ufaktan zaman tanıdım bu yüzden. Elim direksiyondaydı ve bekliyordum.

Bugün Liam'ı görmeye gidecektik. Mason, Corey, Nolan ve ben. Bizi içeri alacaklarını umdum. Öyle olmazsa planım görevlileri bayıltmaktı. Liam için her şeyi göze alabilirdim.

Yeterince açıldığımı hissederek arabayı çalıştırdım ve Nolan'ı evinden alacak kişi ben olduğum için onun evine doğru sürmeye başladım. Liam için Nolan'a katlanacaktım sanırım. Çünkü hâlâ onu sevemiyordum ve güvenemiyordum.

Kısa bir sürenin ardından arabayı ormanlık alandan çıkarmıştım. Dün gece ağaçlı bölgede park etmenin daha iyi olduğunu düşünmüştüm.

Tahminimce yirmi veya yirmi beş dakikanın sonunda Nolan'ın bana attığı konuma ulaştım. Arabayı durdurduğum gibi onu aradım.

Aramamı beş saniye kadar sonra cevapladı. "Geldin mi?"

"Evet, acele et." dedim kısa keserek.

Bir müddet sonra evden çıkıp arabama atladı. Nefes nefese kapıyı arkasından çekti ve tuhaf bakışlarıma duraksayarak karşılık verdi.

"Şey.. geciktim biraz."

Küçümseyerek cevap verdim. "Fark ettim."

Tekrar yola koyuldum, asla bir adım dahil atmak istemediğim Eichen Evi'ne doğru devam ettim.

Nolan sessizliği bozdu bir zaman sonra. "Mason ve Corey bizden sonra gelecekmiş. Corey az önce mesaj attı."

"Peki."

Sanırım bu konumda olmaktan rahatsız olduğumu çözmüştü. Çünkü kısa süreliğine de olsa sesi kesildi.

"Theo." diye adımı söyleyene dek. "Neden benden hoşlanmıyormuşsun gibi bir duyguya kapılıyorum?"

Aslında bu kadar dürüst ve üstü açık şekilde sormasını beklememiştim. Cevapsız bırakmak anlamsız olacağı için, tıpkı onun gibi dürüst konuştum.

"Sana güvenmediğim içindir."

Bu sözüm bana deja vu yaşattırdı ve bir anıyı hatırlattı. Stiles ile veteriner kliniğinin önünde, arabada chimera cesetlerinin kimin aldığını bulmak için nöbet tutuyorduk. Güvenilmeyen kişi bendim. Şimdi ise ben güvenmeyen ve şüpheci yaklaşan kişiydim.

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin