Bölüm on dört: Isınamıyorum

389 46 464
                                    

Selamlar

Bu bölüm 13. bölümün devam kısmı. Aslında söylememe gerek yok, anlıyorsunuz.

Yukarıya koyduğum şarkıyı Theo ve Liam eve geçtiğinde dinlemeye başlayabilirsiniz. Soft bir şarkı ve çok güzel uyum sağlıyor.

Oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum.

İyi okumalar!

-

Kliniğe yaklaştığımızda görüşüm yavaştan açılmıştı. Net değildi ama Theo'nun beni indirmesine yetecek kadar görebiliyordum. Artık karanlık yoktu.

Kapıyı tıklattı Theo. Kapı açılana kadar beni süzdü, kontrolde tutuyormuş gibi. Deaton bize kapıyı açtığında içeri geçmemiz için geri çekildi.

"Bir sorun mu var?"

Theo bileğimden tutup durdurdu beni kapıda ve Deaton'a gösterdi. "Her zaman bir sorunumuz var zaten." dedi beni kast ederek.

Gözlerimi devirdim ve bileğimi çektim elinden. Deaton'la ben konuşacaktım bu sefer. Gelirken öyle kararlaştırmıştık. Deaton bizi içerideki sedyeli odaya geçirdiğinde, sedyeye arkamı dönüp ellerimi yasladım ve zıplayarak oturduğumda anlatmaya başladım.

"Avcıların saldırısına uğradım ormanda. Bana karşı kullandıkları ultrasonik yayıcılar yüzünden görüş kaybı yaşadım ve Monroe benimle iletişime geçtiğinde onun sesinin nereden geldiğini anlayamayacak kadar kafamın içi bulanıktı.

Theo ve diğerleri bana inanmıyor ama bunun gerçek olduğuna adım kadar eminim. İmkansız olmayan bir şey bu. Theo'ya da söyledim, onlar hâlâ buradalar ve amaçlarına sadıklar.

Ayrıca ormanın içinde iz bıraktıklarına dair hiç şüphem yok. Bu kez bana inanmalısınız."

Deaton elini kaldırdı, "Bir dakika." dedi beni susturarak. "Avcılar detayını bilmiyordum. Bana bu kısmı kimse anlatmadı."

Theo'ya baktığımda onun da bu detayı unuttuğunu fark ettiğini gördüm.

"Bunun da bir halüsinasyon olduğunu düşündük." Theo'nun cevabı beni rehavete düşürdü. Asla inanmayacaktı.

"Emin misiniz? Avcılar hep peşinizdeydi." Deaton'un cevabı ise beni umutlandırdı. En azından benim gibi düşünüyordu.

Theo bunu benden sonra Deaton'dan da duyunca gerçekten düşündü. Daha sonra çelişkiye kapıldı. "Ormana gittiğimde avcılarla ilgili hiçbir şey görmedim. Ultrasonik yayıcı kullanmış olsaydılar beni de etkilerdi bu. Ayrıca ormanda atış çalışması yapan bir grup vardı ama başlarında görevli bir öğretmenle birlikteydiler."

Deaton fikrini değiştirmeden önce ben devreye girdim. "Görüşümü kaybettim Theo. Sence bu da mı bir halüsinasyon?"

İkisi de bu sorumun üzerine bir cevap vermedi. Deaton kollarını bağlamıştı göğsünde, oldukça düşünceliydi ve bir şey söyleyecek gibiydi. Theo sadece çelişkiliydi.

Sonunda sessizliği Deaton bozdu. "Belki ikiniz de haklısınızdır." Bu dediğinden ikimiz de bir şey anlamayınca derine indi. "Avcılar Liam'ı gerçekten buldu ama sandığı kadar çatışma yaşanmadı."

"Yani?" Theo daha fazlasını istedi.

"Yani buzdağının görünmeyen diğer yüzüydü bu." Deaton bir elini beni işaret etmek için kullandı ve Theo'ya anlattı. "Onu bulmaya gittiğinde atış çalışmaları yapan birileri gördün. Belki de Liam bu seslerden etkilenerek gerçekliğin dışına çıktı."

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin