Yeniden merhaba
Evet wolfianlar, bu bölüm birkaç gün sonrasında geçiyor. Buna göre okuyun kafanız karışmasın.
Hikayenin gidişatı hakkında ne düşündüğünüzü belirtebilirsiniz <3
Şimdi,
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın,
İyi okumalar dilerim.
-
Uyumaya hazırlanıyorduk, saat çok geç olmuştu. Theo beni matematik sınavına çalıştırdığı için zamanın nasıl aktığını fark edemedik ikimiz de. Şimdi yorgun argın yatağıma adımlıyordum.
Sırtımı başlığa dayayacak şekilde oturdum, tıpkı Theo gibi. Benim oldukça uykum geliyordu ve göz kapaklarım her dakika daha fazla ihanet ediyordu bana ve bilincime. Ancak Theo karanlık bir düşünceye kapılmış gibi karşıyı izliyordu durgunlukla.
Bu ister istemez uyku isteğimi kaçırıyordu.
Odayı pencereden bir aydınlık doldurdu, ardından üç saniye kadar sonra gök gürledi. Hava çok yağışlıydı. Bu ürperticiydi, hava durumlarıyla bir sorunum yoktu ama yağmurlu ve şimşekli havalar iyimser bir olayın kapısını aralamıyordu.
Geçmişten öğrenebildiğim ve bilinçaltıma işleyen bir diğer şey ise bu olmalıydı.
Theo'ya baktım, şimşek çakmasıyla beraber sürekli odanın aydınlanmasını sağlayan ve buna izin veren pencereye döndürmüştü başını. Kalp atışlarının ritmini duymaya çalıştım, ama bunu son zamanlarda yapamıyordum. Tüm süper güçlerim ve algılarım zayıf düşmüştü, hâlâ nedeni hakkında bir fikrimiz yoktu. Her zamanki gibi ben istemesem de geçiştiriliyordu bir şekilde.
Boşverdim. Şimdilik yapabileceğimiz bir şey yok gibi görünüyordu.
Yanımdaki chimeraya odaklandım. "Theo." Adını seslendiğim sırada dışarıdan büyük bir gürültü koptu. Hava git gide bozuluyordu..
Theo bana döndü, "Evet?" diye sordu. Aklı hâlâ düşünceleriyle kaplıydı, bunu dışarıdan bakılınca da anlayabiliyordum.
"İyi misin?"
İçtenlikle sordum, onu merak ediyordum. Sorununun ne olduğunu bilmek ve bana açılmasını istiyordum. Konuşmalıydık, belki ihtiyacı olan şey buydu.
"Evet, iyiyim." dedi beni inandırmayı başaramayarak.
"Emin misin?" Şüpheyle yaklaştım cevabına. Ve onun derin bir nefes çekmesine neden oldum. Aldığı nefesi aynı derinlikte verirken gözlerini karşıya dikti.
Sonunda çenesinin kilidini açtım. Theo konuştu, aklındakileri seslendirdi.
"Sence Tara yaşasaydı benden nefret eder miydi?" Sorusunun afallamasını bana yaşatırken gözlerini gözlerime çevirdi ve içine baktı. "Veya beni öldürmek ister miydi?"
Yutkundum, cevabı hemen veremedim. Bu çok karmaşıktı ve karmaşık duygular hissettiriyordu.
Bakışlarımı kaçırırken rahatsız hissettim. Hayır bu doğru gelmedi. Bana dürüstçe içini açmıştı ve ben bu hareketleri sergileyerek onun kötü hissetmesine neden oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Should Know I'll Be There For You | Thiam
FanfictionLiam, her şey son bulduktan ve sürü dağıldıktan sonra asla eskisi gibi olamadı. Ta ki, o gece Theo'yla karşılaşana kadar. [06.03.2023 - ?]