Bölüm otuz altı: Herkes Burada Toplanıyor

163 27 60
                                    

Yeniden merhaba

Meredith'in söylediği gerçekleşti. "Herkes eninde sonunda burada toplanıyor."

Oy verip yorum yapmayı unutmayın,

İyi okumalar!

-

Hepsiyle aynı anda uğraşmak çok yorucuydu. Nefes almaya bile fırsat tanımıyorlardı ve bir türlü bitmiyorlardı. Her bir yerden başka bir dolu avcı çıkıyordu. Bizi köşeye sıkıştırmışlardı resmen. Galip geleceğimizi hâlâ düşünüyordum ama bu zor olacaktı ve zaman alacaktı.

Elimdekini duvara fırlattığım sırada Theo'nun "Liam, geri çekil!" diye bağırdığını duydum. Geri çekilmeden önce ne olduğunu öğrenmek için baktığımda, birinin bana nişan aldığını gördüm ve tüm hızımla yere eğildim. Ve ben eğildiğim için kurşunlar arkamda kalan yerlere isabet etti.

Theo dakikalardır onu oyalayan avcılardan birkaç sert hamleyle kurtulup bana silah doğrultup ateş eden avcıya atıldı ve onu sadece yere sererek etkisiz bıraktı.

Tam her şey bitti sanarken asansör kapısının açıldığını duyumsadım. Arkama dönüp baktığımda Nolan'la karşılaştım. Bu kötüydü. Ve daha kötü olansa, çatışmanın ortasına silahsız dalmasıydı.

"Senin ne işin var burada?" diye kızgınlık ve endişe içinde sorduğumda,

"Şimdi işiniz bitti." diye bir ses beni tekrar Theo'nun olduğu tarafa yönlendirdi ve Theo'nun biraz ötesindeki biri yerimizi belirleyip doğruca bize doğrulttuğu silahının kurşunlarını bocalamak için hazırlandı. Theo yavaş yavaş geriye adımlarken adamın bir anda sırtından vurulduğuna şahit olmak hepimizi şaşırttı ve geriye adımlayan Theo'yu duraksattı. Öne doğru düşen avcının arkasından bir zamanlar kendisinin de kurt adam avcısı olduğunu öğrendiğim Argent çıkageldiğinde, bunu yapanın o olduğunu anladım.

"Tarih, ders almayanlar için tekerrür eder." dedi ve vurduğu avcıdan gözlerini kaldırıp ayağa kalkan bana ve diğerlerine çıkardı bakışlarını. En son Nolan'da durdurdu gözlerini ve onu gördüğü anda omzuna astığı tüfeği indirip ona fırlattı. "Kullanmayı öğrendin."

Nolan havada yakaladığı silahla biraz bakıştıktan sonra kendinden emin bir şekilde sırıttı ve seve seve kabul edip kafasını salladı. Ardından başka yöne giden Chris'i takip etti onun arkasından koşarak.

Etraf sessizleşince Theo'ya baktım. O da tamamen gözden kaybolan ikilinin gittiği yoldan bakışlarını ayırıp bana çevirdi. Hafifçe gülümsedim. Ve bunun sebebi, her defasında bir şekilde kıçımızın kurtulmasıydı. Theo şaşkınlığını bir kenara atıp beni yüz üstü bırakmadı ve fazla uzatmadan gülümsedi.

Yukarımızdaki kattan gelen koşma sesleri yüzünden Theo tekrar her şeyi kontrol altına aldı ve tüm duygularından kurtulup bana, "Hazırlıklı olmalıyız." dedi.

Fakat ben dalga geçmeye müsait bir an yakaladığım için cevabım da ciddiyetsiz oldu. "Hazır çatışma içindeyken sana da yumruk atsam ne yaparsın?"

Şakamı küçümseyerek sırıttı ve, "Karşılığını alırsın." dedi.

Cevabından ötürü ona tebrik eden bakışlar attım ve yüz mimiklerim de aynı şekilde değişti. Daha sonra kulağıma daha yakından gelen adım seslerinden dolayı ciddiyete büründüm ve Theo'nun az önce dediği gibi hazırlıklı olmaya ittim kendimi.

"Buradan." dedi ve önümüzü işaret edip, benim arkasından geleceğimi bilerek hızlı adımlarla yürüdü işaret ettiği yere doğru giderek.

Theo'yu takipteydim. Hızlı yürüyüşler yaparak fazlaca koridoru gerimizde bıraktık ve soluklanmak için durmak zorunda kaldık bir süreden sonra. Bedenim yorgundu ama çenem Theo için hâlâ çalışır vaziyetteydi.

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin