Bölüm beş: Okula Dönüş

396 46 135
                                    

Merhaba,

Oy vermeyi ve yorum yapmsyı unutmayın lütfen.

İlk kısım 4. bölümün devamı gençler. Daha sonra yeni güne geçiyorsunuz. (Resmen 4 bölümdür aynı günü yazdım şaka gibi.)

İyi okumalar!

-

"Ah, çok sevindim. Peki ya ailen nerede?"

Annem ve babam yarım saatten fazladır masada Theo ile, Theo'nun uydurduğu hayat hikayesini dinliyorlardı. Bir anda nasıl bu kadar şeyi kafasında tasarlayıp uydurmuştu merak ediyordum. Oyunculuğundan ödün vermiyordu. Sanki anlattığı hikaye gerçek hikayesiydi.

"Onlar Mısır'da, dünya gezisi yapmaktan hoşlanıyorlar. Sanırım yeni fark ediyorlar dünyanın gezilebilecek bir yer olduğunu. Eskiden adımlarını dışarı atmayan ailem, şimdi belirli bir konumda bile değiller."

Abartıyla anlatıyordu ve elimi alnıma yaslayıp ovuşturdum. Tanımasam inanırdım..

"Hatta, belki şu an beni yalancıya çıkarmış olabilirler. Belki de çoktan başka bir ülkeye geçiş yapmışlardır." diye devam etti.

Babam ve annem gülerek onu dinliyorlardı. Ben ise hayretle.

"Bu harika olmalı.. biz de her şeyi geride bırakıp dünya turu yapmak isterdik." Annem babama baktı ve masanın üstündeki elini tuttu. "Değil mi hayatım?"

"Evet, ama ne yazık ki günlerimiz çuvala girmiş gibi."

Babama baktım kaşlarımı kaldırıp elimi alnımdan çekerek. "Sizi durduran ne peki?" Merakla bekledim cevabını.

"Annenle biz yoğunuz, bilirsin, her gün farklı bir hasta." Babam yanıtlayıp tekrar tabağındaki yemeğe döndü.

"İşler biraz aksatılabilir bence." Theo geriye doğru sırtını yasladı sandalyede. "Ama eğer oğlunuz için endişeliyseniz, onunla seve seve baş edebilirim." Bana yandan sırıtarak baktığında masanın altından ayağımı ayağına vurdum sertçe. "Ah!"

Annemle babamın endişeli bakışları anında ona dönünce, "Sorun yok, sadece ayağımı masanın ayağına çarptım. Çok garip. Hareket ediyor olmalı." Son lafını tersçe söyledi benim anlayacağım şekilde.

"Eğer iyisen, sorun yok. Ve, aslında haklısın. İşler aksatılabilir." Babamın cevabıyla ona hızla baktım. Cidden Theo'yu öldürecektim. Ailemin aklına girmişti iki dakikada.

"Evet, kesinlikle. Dünyaya yalnızca çalışıp para kazanıp sonra da ergen bir çocuğu yetiştirmek için gelmedik, değil mi ama?" Theo'ya çevirdim başımı o konuşunca.

Annem gülerek, "Haklı olabilirsin." dedi.

Masada üçünde gidip geliyordu gözlerim. İnanılmazdı, Theo ile konuştukları kadar benimle konuşmamışlardır. Ve onu haklı buldukları kadar beni haklı bulmamışlardır.

Ailemi etkisi altına almak için büyü yapıp yapmadığını nasıl anlayabilirdim acaba?

Geçen bir saatin ardından yeterince sabrettiğimi düşünerek ayağa kalktım. Annem ve babam hâlâ Theo'nun düşük bütçeli anılarını ve esprilerini hayranlıkla dinliyorlardı.

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin