Bölüm on: Ağaca Saplanan Ok

379 48 484
                                    

Selamlar

Oy verip yorum yapmayı unutmayın,

İyi okumalar dilerim!

~~~

Dolabımın kilidini açarken Mason'a dün gece olanlardan bahsetmeye başladım.

"Kendimi tamamen kaybettim ve siz gelene kadar ne yaptığımın farkında değildim. Aslında benliğimi kazanmamı sağlayan sizdiniz. Hatta, sendin."

Mason'ın kaşları havaya kalktı, gururunu temsil eden bir ifadeye büründü. "Vay canına. Orada ödüm kopuyordu tekrar insan olamazsın diye."

"Korktuğunu gördüğümde kendimi çok.. canavar hissettim. Ve bu olmak istediğim en son şey."

Dolabına birkaç şey yerleştirirken, benim ilgim asıl ormanda yaşadıklarıma kaydı. Ya da yaşadığımı sandıklarıma. Ama birinin kesinlikle gerçek olduğuna benliğimi basardım.

Bunu dile getirdim. Mason'la paylaştım.

"Bence ormanda birileri daha vardı." Dolabından çekti bakışlarını ve bana döndü. "Avcılar." diye açıklık getirdim.

Mason bana inanır mıydı hiç emin olamıyordum. Yine de bilmesini istedim.

"Dostum halüsinasyonlar görüyorsun. Ve gördüklerinin çoğu kafanda."

Son cümlesinde kullandığı kelimeyi ona karşı altını çizerek kullanıp yeniden teslim ettim. "Çoğu."

Mason duraksadı, ardından sordu. "Peki ne yapacaksın?"

"Ormana tekrar gideceğim."

"Sadece ormana mı gideceksin? Kanıtın olmadan?"

Şuanlık elimde bir kanıt yoktu ama ormanda bana atılan okun yerini bulabilirsem, yeterince büyük bir kanıtım olmuş olurdu.

Bu yüzden Mason'a, "Ormanda bir tane var." dedim.

Mason kafasını iki yana sallayıp sessizce söylendi. "Bu doğru gelmiyor."

Aniden, "Bana katılmak zorunda olduğunu söylemedim." dedim. Yanımda olmasını beklemiştim sanırım.

Bu tepkiyi vermemi beklemediği yüzünden anlaşılıyordu. "Ben sadece.."

Açıklamaya çalıştığı şeyi dinlemedim, elimde tuttuğum kitabı dolabıma yerleştirdim. Bir anda, karşı dolapların olduğu taraftan sertçe dolap kapağını kapatma sesi gelince oraya döndük Mason'la ikimiz.

Theo bize bakarak dolabın kapağından çekti elini. Bakışları çok da iyi değildi, muhtemelen Mason'a söylediklerimi duymuştu. Ve elbette bana karşı çıkacaktı.

Mason düşüncelerimi sesliye dönüştürdü. "Bizi dinlemiş olmalı."

"Umurumda değil."

Tersçe baktım Theo'ya, ardından dolabıma geri döndüm. Kapısını tıpkı az önce Theo'nun bize karşı yaptığı gibi sertçe kapattım ve oradan ayrıldım. Hem Theo'yu hem de Mason'ı geride bıraktım.

Mason ben tamamen gözden kaybolmadan önce yüksek sesle yakındı. "Dolap kapaklarıyla anlaşmak yeni bir şey mi?"

Öyle miydi, değil miydi pek emin değildim ancak Theo'nun bu hareketiyle işime burnunu sokacağını anladım.

You Should Know I'll Be There For You | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin