Tunç gömleğinin yakalarını iliklerken bir yandan da aynadan kendine bakıyordu. Bugün izin günleriydi. Gömleği iliklemeyi bitirince arkadaşı içeriye girmişti.
"Kardeşin geliyordu değil mi?"
Tunç konuşan Kemal ile ona döndü.
"Evet"
Bugün izin günleriydi ve Alp onu görmeye gelecekti. Alp belki Emrah da gelir dediği için kendine biraz daha özen veriyordu. Kardeşini göreceği için çok heyecanlıydı ama Emrah'ı görecek olması heyecanını daha da arttırıyordu. Askere geleli üç ay olmuştu bile. Bu zaman içinde ailesini özlemişti ama onları aradığı için seslerini duyması bile özlemini biraz olsun azaltıyordu. Ama Emrah için aynı şeyi söyleyemedi. Buraya geldiğinden beri bir kez tek onun sesini duymuştu o da Alp'i ararken telefonu Emrah açmıştı onda da toplasan bir dakika bile konuşmamışlardı. Şimdi normalde Emrah'ı arasa açacağından bile emin değildi. Çünkü Emrah bu ne yapacağı belli olmuyordu.
İçindeki bu duygularla gülümsedi. Küçükken Emrah'la hep kavga ederlerdi. Hele Alp ile yakın olduktan sonra daha çok kavga etmeye başladılar. Tunç küçük kardeşini paylaşmak istemiyordu küçükken. Emrah hep onunla oynayınca kızıyordu. Büyüdükçe bu kavgaları didişmeye döndü. Gözünün neden üstünde kaş var diye kavgaya bile başlayabilirlerdi. Ama zaman geçtikçe ve Tunç büyüdükçe sakinleşti artık Emrah'la eskisi kadar diliyordu. Hele liseye geçtiği zaman daha bir duruldu. Ama Emrah için aynısı söylenemez. Emrah büyüdükçe içindeki didişme arzusu aynı kaldı. Ne azaldı ne arttı.
Tunç hep Emrah'ı kardeşi olarak gördü. Hep onunla Alp ile eşit seviyedeydi. Ama sonra üniversite zamanlatındayken Alp ile ettikleri kavgadan sonra Emrah onunla konuşmuştu. O gün o kafede Emrah gözüne farklı gelmişti. O konuşması o kendinden emin tavrını çok beğenmişti Tunç. İlk başlarda inkar etti bu durumu. Emrah onun kardeşiydi ama sonra zamanla içindeki duygulara hakim olamadı. Seviyordu işte Emrah'ı . İçinde ona karşı başka duygular vardı.
Sonra bu duygulara yaşamaya alıştı. Emrah'la ne kadar didişmek istemese de aralarındaki tek bağlantı bu olduğu için bunu sonuna kadar kullandı. Yoksa Emrah çok onunla konuşmazdı. Biliyordu tanıyordu Emrah'ı. Belki bu onun sevgisini saklama alanıda olabilirdi.
Emrah homofobik değildi. Bunu biliyordu. Alp kendini ailesine açıklayacağı zaman yanında duran ve ona destek veren kişi Emrah'tı. Ama onun hiç erkeklere ilgi duyduğunu görmemiş veya duymamıştı hatta birkaç kez Alp'e bazı kızlardan bahsettiğini bile duymuştu. Böyle olunca Tunç içindeki duyguları daha çok gizlemeye başladı. Çünkü eğer öğrenirse nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordu. Emrah'tı bu sağı solu belli olmazdı. Belki aralarına daha büyük duvarlar örerdi yada onunla asla konuşmazdı.
Tunç meydanın oraya geldiğini görünce kafasındaki düşünceleri bir kenara bıraktı ve dolmuştan indi. Etrafa göz attıktan sonra cebinden tuşlu telefonu çıkardı ve Alp'i aradı.
"Abi"
"Alp abicim neredesin?"
"Taksideyim söylediğin yere geliyorum hatta arkana bak"
Tunç arkasına döndüğünde gördüğü taksi ile gülümsedi. Taksi biraz ilerisindeydi. Oraya doğru adımlamaya başladı. Kendisine bakan tarafın kapısı açıldı ve içinden Alp çıktı. Alp abisini görünce gülümsedi ve çantasını omzuna taktı. Tunç kardeşine gülümsedikten sonra bakışları hâlâ duran taksiye döndü. Bir kişinin daha inmesini beklerken araba hareket etti ve gitti. Bununla Tunç'un adımları durdu.
Alp abisinin yanına gelince kaşlarını çattı.
"Beni gördüğüne sevinmedin galiba"
Tunç gülümsedi ve kardeşine sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum - Gay
RandomOna gülümseyerek bakan Tunç ile başını ne var dercesine salladı. "Ne bakıyorsun." Tunç tezgâhın üstündeki peçeteyi aldı ve Emrah'ın ağzını sildi. "Küçükken de böyleydin. Yemek yediğin zaman her yerini kirletirdin." Emrah bu hareketle kaşlarını çattı...