Emrah içeriye doğru gidince Tunç önce giden limuzinin arkasından bakmış sonra içeriye gitmişti. Emrah onu her an şaşırtabiliyordu. Adam bildiğin limuzin kiralayıp gelmişti. Emrah'ın yanına gelince ikisi de asansörün önünde durdu. Emrah mutlulukla Tunç'a döndü.
"Hala böyle şaşıracak mısın?"
Tunç, Emrah'a inanmayarak baktı. Emrah ona yaklaştı ve omzuyla omzuna vurdu.
"Kızdın mı?"
Sorusuna bir cevap almayınca konuşmaya devam etti.
"Tamam bir daha yapmam. Hatta parayı da ödeyeceğim ama bunun için baya beklemen lazım. Çünkü o kadar param yok"
Sonra asansör gelince içeriye girdiler. Emrah hala konuşmayan adam ile konuşmaya devam etti.
"Ama şu an o kadar param olmadığı için biraz beklemen lazım"
Sonra aklına gelen şeyle daha çok güldü.
"Sanırım çok fazla bekleyeceksin. Çünkü o parayı biriktirmem çoooook uzun sürer. Bir de dolar olduğunu düşünürsek sanırım baya bekleyeceksin"
Tunç konuşan adama döndü. Emrah bu bakışlarla ürpermeden edemedi. Tunç ona biraz yaklaştı.
"ne?"
Sesi kısık çıkmıştı. Tunç, Emrah'a gülümsedi. Emrah hala anlamaz gözlerle ona bakıyordu.
"Bu kadar tatlı olma"
Emrah duyduklarıyla şaşırdı. Gözlerinin büyümesine engel olamadı. Bildiğin ona tatlı demişti. Tamam tatlı bir adamdı bunu o da biliyordu. Ama şimdi Tunç öyle deyince şaşırmadan edemedi. Tunç ona tatlı demişti.
"N-ne?"
Tunç duyduğu tepki ile güldü. Emrah'ın kekelemesine neden olmuştu bu nadir bir durumdur. Emrah'ı utandırmıştı bu da nadir bir durumdur. Kapının açılmasıyla dışarıya çıktı. Sonra hâlâ asansörde duran gence baktı. Elindeki çizim çantasını sıkmış şaşkın gözlerle ona bakıyordu. Alt tarafı tatlısın demişti neden bu kadar şaşırdı ki? Aralarındaki ilişkiyi düşünürsek şaşırması normal diye düşündü sonra.
"Sanırım sevdin orayı"
"Hı"
Tunç tam kapı kapanıyordu elini araya koydu ve kapı tekrar açıldı. Sonra Emrah'ın çizim çantasını tutmayan elini tuttu ve asansörden dışarıya çıkardı. Birkaç adım el ele yürüdüler ama Tunç rahatsızlık vermemek için elini yavaşça bıraktı. Sonra eliyle camlı kapıyı gösterdi.
"Şirketimize hoş geldin"
Konuştuktan sonra Emrah'a gülümsedi. Emrah'a şirketini göstereceği için fazlasıyla heyecanlıydı. İkili beraber içeriye girdiler. Onları direkt şirketin asistan masası karşıladı. Emrah masada oturan kıza kısa bir bakış attıktan sonra etrafı inceledi. Ofis açık renklerden oluşuyordu. Emrah ofise beğenen bakışlarla baktı. Güzel bir havası ve konsepti vardı. Sonra Tunç yürümeye başlayınca onu takip etti. Toplantı odası yazan kapıya doğru gittiler. Tunç içeriye girince Emrah da arkasından içeriye girdi. İçerde gördüğü iki adam ile gülümsedi. İkisini de Tunç'tan dolayı tanıyordu. Elini havaya kaldırdı ve yüzünde kocaman bir gülümseme ile konuştu.
"Selam, görüşmeyeli uzun zaman oldu"
Gülerken kısılan gözleri ve şuan ki hâli ile Tunç'un gözüne fazla tatlı gelmişti. Bu kadar tatlı ve şirin olması hiç adil değildi. Bir insanın bu kadar tatlı olması da adil değildi. Niye bu kadar şirin olmak zorundaydı ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum - Gay
RandomOna gülümseyerek bakan Tunç ile başını ne var dercesine salladı. "Ne bakıyorsun." Tunç tezgâhın üstündeki peçeteyi aldı ve Emrah'ın ağzını sildi. "Küçükken de böyleydin. Yemek yediğin zaman her yerini kirletirdin." Emrah bu hareketle kaşlarını çattı...