Emrah mutfağa tabakları bırakırken elindeki tepsi ile gelen Tunç'a döndü. Yüzündeki kocaman gülümseme ile Tunç'a bakıyordu. Tunç tepsiyi tezgaha bırakınca Emrah hemen sevgilisinin boynuna atladı. Tunç da ellerini onun beline koydu.
"Tunç çok mutluyum"
Sesi fazla mutlu çıkmıştı. Tunç duyduğu mutlu ses ile gülümsedi.
"Ben de"
Emrah başını Tunç'un omzundan kaldırdı ve ona baktı. Şimdi gülümseyerek birbirlerine bakıyorlardı. İkisi de demin duydukları şeyle resmen havalara uçmuşlardı.
"O an sevinçten boynuna atlamamak için kendimi çok zor tuttum."
Tunç hâlâ gülümseyerek sevgilisine bakıyordu. Başını arkaya çevirdi ve gelen giden var mı diye baktı. Sonra tekrar sevgilisine döndü.
"Onu farkettim yaban çiçeğim."
Sonra eli Emrah'ın yanağına gitti.
"Ama sende bu kadar tatlı olma. Bende kendimi zor tutuyorum"
Emrah cilveli bir şekilde gülümsedi.
"Boşver kendini tutma."
Tunç derin bir nefes aldı. Emrah resmen şu an onun sabrını sınıyordu.
"Emrah annen ve baban içeride. Yalnız olduğumuz her an bana böyle tatlılıklar ve şirinlikler yap."
Emrah kahkaha attı. Sonra başını Tunç'un göğsüne koydu.
"O zaman en kısa sürede baş başa kalalım."
Tunç kalbinin hızlanmasına engel olamadı.
"Sevgilim, annen ve baban içeride sen nasıl cümleler kuruyorsun."
Emrah elini Tunç'un omuzlarından çekti ve geriye doğru gitti.
"Haklısın ailem içeride. O zaman hadi gidelim"
Tunç romantikliği anında silip atan Emrah ile şaşırmadan edemedi. Emrah'ın bu hallerini ve iniş çıkışları her zaman onu şaşırtıyordu.
Emrah şaşıran Tunç ile yarım ağız gülümsedi ve içeriye gitti. Tunç'u böyle şaşırtmayı seviyordu. Tunç giden sevgilisinin ardından daha fazla beklemedi ve o da içeriye gitti. O gün onlar için fazla güzel geçti.
Emrah giden Tunç'tan sonra babasının yanına gitti. Babası koltukta oturmuştu onun karşı koltuğuna geçti.
"Baba teşekkür ederim"
Selim bey gülümsedi.
"Ne teşekkürü oğlum. Bu konuşmayı yapmak için geç bile kaldım."
Emrah kocaman gülümsedi. Selim bey de gülümseyen oğlu ile gülümsedi. Oğlunu bu kadar mutlu görmek çok hoşuna gitmişti.
"Emrah, Tunç naif çocuk bana üzülse kırılsa da söylemez. Sizi çok üzdüm biliyorum. Ama inşallah zamanla bu yaşlı adamı affedersiniz."
Emrah babasının dedikleriyle derin bir nefes aldı.
"Baba o nasıl laf sen geldin ya bizimle konuştun o bile yeter."
Selim bey gülümsedi.
"Tunç iyi çocuk belli seni de çok seviyor. Bakışları her şeyi belli ediyor"
Emrah babasının dedikleriyle gülümsedi.
"Bir ben anlamadım o bakışları"
Gülerek konuşmuştu. Sonra aklına gelen şeyle konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum - Gay
RandomOna gülümseyerek bakan Tunç ile başını ne var dercesine salladı. "Ne bakıyorsun." Tunç tezgâhın üstündeki peçeteyi aldı ve Emrah'ın ağzını sildi. "Küçükken de böyleydin. Yemek yediğin zaman her yerini kirletirdin." Emrah bu hareketle kaşlarını çattı...