Emrah müziğin ritmi ile bir yandan oynuyor bir yandan da eğlence mekanının kapısına bakıyordu. Tunç daha gelmemişti. Geleceğini söylenmesine rağmen daha gelmemişti. Emrah sabahtan beri onu bekliyordu.
"Abin nerede kaldı yaa"
Yanındaki Alp'e doğru konuşmuştu. Alp ve Ali Rıza gelmişti. Yavuz ve Dinçer tatilden dönemedikleri için daha gelememişlerdi.
Alp duyduğu cümle ile gülümsedi. Emrah'ın bu hallerini görünce şaşırmadan edemiyordu.
"Özledin mi?"
Emrah duyduğu soruyla gülümsemeden edemedi. Evet özlemişti. Sevgilisi değil mi özlemek en doğal hakkıydı.
"Evet, hem geleceğim dedi gelmedi."
Alp gülümsedi.
"Merak etme birazdan gelir. Bak geldi bile."
Emrah duyduğuyla kapıya doğru baktı. İçeriye takım elbiseli Tunç girdi ama yalnız değildi. Ahmet, Akif ve Mert de vardı.
Sanki programlanmış gibi Tunç'a doğru yürümeye başladı. Tunç da mekanda Emrah'ı arıyordu. Birkaç saniye sonra ona doğru gelen Emrah'ı görmesiyle gülümsedi ve ona doğru yürümeye başladı. Tabii arkadaşları da onun peşinden geliyordu.
"Hoş geldin"
Konuştuktan sonra Tunç'a sarıldı.
"Bir an hiç gelemeyeceksin sandım."
Tunç konuşan Emrah'ın saçına bir buse kondurdu.
"Sana söz verdim yaban çiçeğim tabii ki gelecektim. Ama işlerim biraz uzadı."
Ayrıldıktan sonra arkadaşlarına döndü.
"Bu arada sormadan bizimkileri de getirdim umarım sorun olmaz."
Emrah gülümsedi.
"Ne sorunu"
Sonra diğer üçlüye döndü.
"Hoş geldiniz"
Ahmet elini Akif'in omzuna attı.
"Hoş bulduk enişte"
Emrah enişte lafıyla gülümsedi. Ne güzel enişte demişti.
"Özledin mi bizi?"
Uzun zamandır görüşmüyorlardı. Zaten Emrah ne zaman iş yerine gitse o zaman görüşüyorlardı. Ankara'dayken hep görüşüyorlardı. Daha doğrusu onlar Tunç'u görmeye geliyorlardı Emrah da onları öyle görüyordu.
"Evet."
Ahmet tam Emrah'ın saçlarını karıştıracaktı ki Tunç elini Emrah'ın beline koydu ve kendine doğru çekti.
"Burada kapıda konuşmayalım içeriye geçelim."
Sonra Emrah'a döndü. Emrah'a döndüğü an yüzünde bir gülümseme oluşuyordu.
"Bizimkiler nerede."
"Batu abi bize masa ayarlamış. Oradayız."
Akif eski dostunun adını duymasıyla bakışlarını Emrah'a çevirdi.
"Batu da mı burada?"
Emrah, Akif'e döndü.
"Evet ama kısa bir işi olduğu için gitmek zorunda kaldı."
Akif anladım dercesine salladı.
"Akif kim?"
Mert'in sorusuyla bu sefer bakışlar ona döndü. Tunç daha fazla kapıda durmamak için Emrah'ın belindeki elini çekti ve onun elini tuttu. Sonra beraber yürümeye başladılar. Akif ise Mert'e, Batu'nun kim olduğunu anlattı. Üniversiteden eski dostları olduğunu söyledi. Sonra üçü de beraber Emrah ve Tunç'u takip etmeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum - Gay
AcakOna gülümseyerek bakan Tunç ile başını ne var dercesine salladı. "Ne bakıyorsun." Tunç tezgâhın üstündeki peçeteyi aldı ve Emrah'ın ağzını sildi. "Küçükken de böyleydin. Yemek yediğin zaman her yerini kirletirdin." Emrah bu hareketle kaşlarını çattı...