Deha: SERAFETTIN BOSANMAK ISTIYOSAN BOSAN BENIM NAFAKAMI TAZMINATIMI VER SEN YOLUNA BEN YOLUMA
Yiğit: Deha ne diyosun?
Hamza: İstediğini yapmadık diye yapıyor.
Hamza: Tripli kendi aklınca.
________________
Bu kurgu bir öğertmen kurgusudur, içinde sm...
Neyse çok düşündüm ve bölüme Hamzayı koymaya karar verdim evet çok düşündüm.
Neyseee iyi okumalar💞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Medya: Hamza Çakır.)
×××××
Girişteki turnikelere kartımı bastıktan sonra sonunda okula girebilmiştim, çoğu kişi istiklal marşının okunmasını bekliyordu ve sıradalardı. Okulun içine giren kapıdada öğretmenler duruyordu.
Kendi sırama gidip çantamı yere attım ve keko gibi çömerek telefonu açtım. Bir yandan telefonla ilgilenirken bir yandanda kapıya bakıyordum. Hüseyin içeriye girince ayağa kalktım ve yanıma gelmesini bekledim.
Üstüne giydiği adidas eşofmanı ile gerçekten tam bir keko diyebilirdim, asla Deniz, Adin ve bana benzemiyordu. "Ooo hoşgelmişsin brom." Dedim selamlaşırken.
"Eyvallah gülüm, gelmişsin bu gün bakıyorum."
"He ya." Dedim elimi enseme götürürken. "Daha iyiyiz çok şükür."
Birkaç dakika sonra öğrenciler sıraya toplanmıştı ve müdürün komutlarını dinliyorduk. İstiklal marşı başladığında her okul gibi müzikli değilde daha çok bir şiir gibi okuyorduk. Bayrağa bakarken yan sıramda istiklal marşına eşlik etmeyip saygısızlık yapan iki tane çocuk gördüm.
İzmırli Dehaya yapmıycaksın kardeşim böyle şeyler.
Marş bitince hemen kapının önünde konuşan hocaların yanına gittim. Müdür yardımcısının tam önünde durudum kasaptan et bekleyen kedi gibi.
"Evet Deha?"
"Ya hocam yan sıramızda marşımıza resmen hakaret edip gülüşen, hazır olda durmayan iki dangalak gördümde, hemen size söyliyim dedim." Göz uzuyla yandaki Hamza hocaya ve Yiğit hocaya baktım.
Yigit hoca dudaklarını yaladıktan sonra söze girdi. "İzmirli olmandan mı kaynaklı bilmiyorum ama hep böylesin Deha, böyle olmaya devam et." Dedi göz kırparak.
"Tamam Deha teşekkürler ben bakarım icabına." Gülümseyerek hızla fark edilmeden yasaklı bölgeden okula giriş yaptım.
Sınıfa geldiğimde ilk dersin Almanca olmasına sövüp kitaplarımı masanın üstüne tam şak diye bıraktıktan sonra camın kenarına gittim.
Sınıfta sabah sabah hiç gürültü yoktu tabi, bende hocanın geldiğini fark etmemiştim. "Dışarısı iyi mi Deha?" Boynumda hissettiğim herzamankinin aksine skğul nefesle arkamı döndüm.
