(Medya: Yiğit Şen.)
×××××××××
Ellerimi tutan adama baktım yan yan, bir bilseydi aklımdakileri aman aman.
"Yiğit," dedim aniden.
Kafasını telefondan kaldıdıp yorgun sesi ile, "efendim?" Diyebildi sadece. İltifat etmeye gücü bile yoktu, çok yorulmuştu.
"İyi misin?" Dedim aniden diyeceklerimi yutup, o bu haldeyken onu dahada çok düşündürmek düşüncesizlik olurdu.
"Deha ne diyeceksen de hadi."
"Soruyorum işte, çok yorgunsun gideyim ben uyu sen." Ben kalkmaya yeltenirken kolunu uzattı ve, "seninle şarj oluyorum ben kal yerinde." Diyerek gitmemi engellemişti.
Söylediği güzel söz ile yumuş yumuş olup yerime geri kuruldum. Kafasını tekrar kasıklarıma yerleştirdiğinde saçında gezinen elimi aldı, başparmağı ile elimi okşarken bende hafifçe gidiyordum. O telefonundan birşeyler izlerken bende televizyonda açık olan filmi izliyordum, parmağının hareketleri yavaşça duraksarken gözledim ona kaydı. Gözleri kapandı elindeki telefonu göğüsüne devrildi, elimi tutmuş bırakmıyordu.
Telefonunu aldım ve oynatılan videoyu durdurdum. Kafamdaki tilkiler telefonunu kurcalamam için fısıltılar gönderiyor ve beni rahat bırakmıyorlardı. Merakıma yenik düşüp uygulamadan çıkıp teker teker gezmeye başladım telefonunu. İlk hemen instagrama girdim.
Ne demek +99 istek?
Ne demek +99 takip isteği?
Teker teker isteklere göz gezdirdim, hepside yavşamalı mesaj olduğu için sinirim bozulmuştu. Bazıları öğrencilerinin attığı istekler olsada benimde onun öğrencisi olduğum aklıma gelip duruyordu.
Pür dikkat telefonunda gezinirken galerisine girdim. Burada pek birşey bulamamıştım çünkü hep benim fotoğraflarım vardı, derste oturuo işsiz gibi ben birşeyler yazarken yada kararlarken gizliden çekmişti. Kızmadım ama başkası olsaydı tacizci damgası atardım.
Her fotoğrafa tek tek tıklarken o yerinde kıpırdandı, korkup telefonunu kapattım ve kenara koydum. Uyanmadığını gördüğümde sinirlerim tepeme binmişti, yavaş yavaş oturduğum yerden kalktım ve kafasının altına bir yastık koyup ayaklandım. Arka bahçeye çıktığımda hava kasvetli kasvetli gürlüyordu. Kaç gündür yağmayan yağmurun şimdi yağası tutmuştu, işe bakın.
Tekrar gök gürlediğinde soğuk vurdu bu sefer, verandanın altındaki sandalyelerin yanına ilerledim ve birine oturup yağmurun yağmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Kadehi -Gay / BxBxB
Teen FictionDeha: SERAFETTIN BOSANMAK ISTIYOSAN BOSAN BENIM NAFAKAMI TAZMINATIMI VER SEN YOLUNA BEN YOLUMA Yiğit: Deha ne diyosun? Hamza: İstediğini yapmadık diye yapıyor. Hamza: Tripli kendi aklınca. ________________ Bu kurgu bir öğertmen kurgusudur, içinde sm...