Deha: SERAFETTIN BOSANMAK ISTIYOSAN BOSAN BENIM NAFAKAMI TAZMINATIMI VER SEN YOLUNA BEN YOLUMA
Yiğit: Deha ne diyosun?
Hamza: İstediğini yapmadık diye yapıyor.
Hamza: Tripli kendi aklınca.
________________
Bu kurgu bir öğertmen kurgusudur, içinde sm...
Piçlik dolu bir bölumle karsinizdayim, hepinize iyi okumalar💕🤍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Medya: Deha Kurt Şiir.)
×××××
Ertesi gün okul çok sıkıcıydı, çok aksiyonsuz geçiyordu. Yani ne biliyim, bir hoca merdivenlerden falan düşse iyi gülerdim.
Matematik hocamız Gözde hoca bizi son on dakika kala serbest bırakmıştı, bende en arka sırada Milasla oturmuş belgotürk izliyorduk.
Telefonuma gelen bildirim ile gözlerim bildirime kaydı.
Velet: pist Velet: hala derste misiniz amk
Hüseyin gördüğü mesaj ile bana döndü. Arkadaki youtube videosunu kapatıp ona döndüm.
"O kim?"
"Hiç," dedim gülerek. "Kuzenim Ebrar."
"Ebrar sende "Ebrar Bey" diye kayıtlı, kim o?" Herseyide bilio he.
"Herşeyide biliyosun he, hem sanane aa."
Zil çaldığında Milas yanımdan kalkıp Adinlerle beraber öğlen molasına çıkacaklarını söyledi ve yanımdan ayrıldılar. Sınıf boş kalınca kapıyı kapatıp camın yanına oturup cebimdeki sigara paketini çıkardım.
İçinden bir sigara çıkartıp ucunu alevlendirdim ve dumanı içime çektim. Elimdeki telefondan Uzi-zor şarksını açtım.
Hep Hüseyinden bulaşıyor bu kekoluk.
Sınıfın kapısı açılınca hemen müdürün gelmesi korkusuyla sigarayı yere düşürdüm ve hemen şarkıyı kapattım. İçeriye girenin Yiğit olduğunu görünce vücudumu sinir sardı.
"Ya aptal! Niye ses etmeden giriyorsun!" Diyerek eğilip yerdeki sigarayı aldım.
"Oğlum ne biliyim ben senin burda gizli gizli iş yaptığını." Diyerek yanıma doğru ilerledi.
"Niye geldin sen?" Diye sordum sertçe.
"Gelemez miyim sevgilimin yanına?"
"Sevgili değiliz kendine gel!" Dedim kaşlarımı çatarak.
"Belki oluruz." Olmayız.
"Olmayız," yürü be Deha. "Sevgilim var benim anlamıyor musun?"
"Belki ayrılırsınız." He yarram he.
"Ayrılmayız."
Neydi bu böyle? Ne sanıyordu bu kendini, aramızdaki ilişkiye bok atacak kadar kendini üstün mü görüyordu.
"Sen kendini ne sanıyorsun ya." Dedim sigaraya camdan atarak.
Yiğit arka cebindeki telefonu çıkartıp birşeyleri kurcaladı ve telefonu bana döndürerek ekranı gösterdi. Hamzayla benim tuvaletteki fotoğrafım vardı ekranda.
