(Medya:Deniz Yaman)
××××××
Çalan telefonumdaki isime bakakaldım, oturduğum sahil kayalıklarında kendimi öldürme isteği üzerimde gezinirken titredim.
Hani böyle rüyanızda gördüğünüz birşeyi hatırlamayıp gerçek hayatta yaşadığınızda aklınıza gelip ben bu olayı nereden hatırlıyorum dersiniz ya. İşte tamda şu an o anlardan birindeydim, yere düşen keskin bir bıçağın çıkarttığı kesici ve metal ses bir anda kulaklarımda yankılanınca gözlerimi kısıp yumruk yaptım ellerimi.
Yine aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordum, arkadaşlarımı seviyordum, yaşantımı, köpeğimi, kendimi, okulumu, hatta ailemi bile. En önemlisi hayatıma siyah beyaz bakmamı bıraktıran o iki adamı, ikisinide çok seviyorum. Kelimelerin yanında galaksiden bile büyük kalan bir sevgiydi bu. Birkaç harften oluşan kelimeler veya birkaç kelimeden oluşan cümleler, büyük harfle başlayıp virgülle ayırıp noktayla biten yazılara asla sığdıramazdım. Derecesi bile belli değildi.
Bana her dokunuşları kalp ritmimi saniyesinde değiştiriyordu. Ve onları kaybetmek hayatımda isteyeceğim son şey bile değildi, istemek kelimesini bile kullanmak saçma geliyordu. Evet onları anlatırken bocalıyor, saçmalıyordum fakat ben çok az saçmalayan bir insandım. Kelimelerimi tartarak konuşurdum, düşünmeden cevap vermezdim, onları anlatırken şu kadar saçmalıyorsam illa ki bir sebebi vardır ama değil mi?
"Deha yarım saattir telefona bakıyorsun ve eğer kim arıyorsa piç kurusu fena inatçı ve şu an onuncu arayışı falan." Alen'in söylediği şey ile kendime gelip telefona baktım.
Numarası vardı sadece, ismini değiştirmeye bile uğraşmamıştım. Ondan o kadar nefret ediyordum.
Açtığım telefonu kulaģıma götürdüm. "Efendim." Dedim titrek sesimle.
"Sonunda Kurt, o kadar meşgulsün ki telefonlarımı görmüyor musun?"
"Ne istiyorsun?" Dedim sertçe sorarak.
Rüzgar esiyordu, kulaklarım, burnum ve yanaklarım kızarmıştı. Gözlerim kırmızıya bürünmüştü ve yaşlar gözümün içinde kuruyordu.
"3 yıl 7 ay Deha, süre doldu. Zaman nasıl geçti anlamadın bile değil mi? Ama aklındadır hâlâ, rutubet ve kan kokusu burnundadır, bileklerini acıtan ip, ağzını kapatan bant, hepsi dün gibi aklındadır umarım."
Sanki beni görüyormuş gibi dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafamı iki yana salladım, gözyaşlarım gözümü kırptığım an yanaklarımdan süzüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Kadehi -Gay / BxBxB
Teen FictionDeha: SERAFETTIN BOSANMAK ISTIYOSAN BOSAN BENIM NAFAKAMI TAZMINATIMI VER SEN YOLUNA BEN YOLUMA Yiğit: Deha ne diyosun? Hamza: İstediğini yapmadık diye yapıyor. Hamza: Tripli kendi aklınca. ________________ Bu kurgu bir öğertmen kurgusudur, içinde sm...