Deha: SERAFETTIN BOSANMAK ISTIYOSAN BOSAN BENIM NAFAKAMI TAZMINATIMI VER SEN YOLUNA BEN YOLUMA
Yiğit: Deha ne diyosun?
Hamza: İstediğini yapmadık diye yapıyor.
Hamza: Tripli kendi aklınca.
________________
Bu kurgu bir öğertmen kurgusudur, içinde sm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Medya: Deha Kurt Şiir.)
××××××
Ağzım açık kalınca sınıfta etrafa bakındım. E ben?
"E ben kaldım." Dedim yavru köpek bakışıyla herkese bakarken.
Yiğit hoca herkese ikişerli kişiler olarak proje vermişti ve tek gariban ben kalmıştım.
"Harbi Deha kaldın ortada hödük gibi." Aniden Yiğit hocaya dönünce yüzümde olusan ifade ile bütün sınıf sırıtmıştı. "E o zaman ben sana yardım ederim proje için."
Bütün sınıf itiraz ederken benim gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Sınıftan biri, "hocam haksızlık ama." Diye bağırınca Yiğit tahtaya vurup bütün sınıfın susmasını sağladı.
"Çocuklar! Siz nasıl internetten bakıyorsanız bende Deha için internet işlevi görücem. Yani sizden farkım olmayacak."
"Hocam siz ona torpil geçersiniz kesin." Dedi Hira arkadan. Elime geçen ilk kağıt topunu Hiraya attım. "Köpek yavaş at şeytan mı taşlıyosun?"
"Çocuklar tamam sakinleşin asla öyle b' torpil geçmek olmayacak, sözlü notlarınıda göz önünde bulundurarak girerim zaten." Dedi gülümseyerek.
Sınıf sonunda bunu kabullendikten sonra ben ise bunu düşünmeye başlamıştım, bilerek mi yapmıştı?
-
Okul çıkışı Yiğit hocayı yakalayabilmiştim sonunda. "Hocam bu proje şeyini biz nasıl yapıcaz ki?"
"Yer olarak mı soruyorsun?" Diyince onayla kafamı salladım. "Sen nasıl istersen Deha. Benim için heryer uygun sen karar verdiğinde yazarsın ve haftaiçi dışında haftasonu boşum." Diyerek gülümsedi.
"Peki hocam iyi akşamlar." Dedim ve kafamı çevirir çevirmez okulun bir köşesinde telefonla konuşup bizi izleyen Hamzayı fark ettim.
Korkak adımlarla okulu terk ettikten sonra eve geldim. Pamuk teyzenin yanına gidip proje ödevi aldığımı ve proje arkadaşımın hocam olduğunu söyleyip biraz fikir almak istedim. İlk başlarda ben ne anlarım desede sonradan aklıma çok güzel bir fikir getirmişti.
Annemlerin şirketinin hemen yanında kafe gibi, fakat çoğu insanın ders çalışmak için geldiği bir yer vardı. Orası gerçektende olabilirdi.
Yiğite mesaj atmıştım fakat o aramayı tercih etmişti, projenin iki hafta süresi vardı. Bi' bu hafta birde diğer haftanın perşembe gününe kadardı. Cumartesi boş olacağını ve o zaman projeyi yapabileceğimizi söylemişti. Zaten başka bir işim olmadığı içinde hemen onaylamıştım.
Bu kadar güzel ortamı bu kadar berbat bir kişiyle geçireceğim için üzülüyordum gerçekten, şu son zamanlarda çok fazla nefret ediyordum ondan, belki okul değiştirsem daha iyi olurdu. Fakat babamların hemen evet diyeceğini sanmıyordum, birincisi bu okula tonlarca para döküyorlardı, kolay kolay bırakmazlardı. İkincisi ise illa ki nedenini soracaklardı, kuru kuru tamam demiyeceklerdi tabiki. Yiğitide Hamzayıda görmek istemiyordum, ikisi sayesinde artık okulumdanda nefret ediyordum.