5

100 45 28
                                    

Y. A.

Yoongi saat gece 03.00'ü bulurken uyanmış ve yatağında oturur pozisyona gelip başını ovmaya başlamıştı. Çok fazla uykuyu seviyordu ama iyi gelmiyordu da bir yandan.

Yatağından kalkıp salona indi. Bu dağ evini bir tek kendisi bildiği için, kimsenin bilmediği için gelemeyeceğini düşündüğü için rahattı. Aslında unuttuğu bir şey vardı ki, arkadaşları kendisinden daha çok tanıyordu Yoongi'yi.

Taehyung ve Hoseok, Yoongi'nin burada olacağını bir şekilde tahmin ederek yola çıkmışlardı. Fakat bir sorun, hatta büyük bir sorun vardı ki; onlarla aynı anda Rose de yola çıkmıştı... Tabii Yoongi bundan habersizdi.

O burayı kimsenin bilmediğini umarak televizyonu açıp koltuğa atmıştı kendisini. Haberler çok sıkıcı ilerlemeye başlamıştı ki.. gördüğü şeyle durdu.

Spiker adam; "Sadece bir saat önce Amerika'nın en işlek caddesinden birinde, bir patlama yaşandı. Hatta öyle böyle bir patlamaydı ki bu, iki bina aynı anda gecenin karanlığına meşale gibi geldi. Bu patlamanın faili ise yine tahmin ettiğiniz gibi; Roseanne Park'tı. Hatta bunu bile bile yaymak istermiş gibi, sadece saniyeler önce elimize ulaşan kartta açıklamıştı."

Kartta ise aynen şöyle, "Yedinci intikam da tamamlandı, sadece dört ay..." yazıyordu. Altında ise kısaca 'Roseanne Park' yazıp imzasını(?) atmıştı." derken Yoongi ilk defa böyle bir haber karşısında gülümsedi.

Altyazı da, "Ünlü iş insanı Kim Hae-Jung bir saat önceki patlamada ölü olarak bulundu!" yazıyordu. Hae-Jung.. Yoongi ve Rose'nin ablasının katiliydi. Ve Rose, ablasının intikamını çok güzel almıştı. Yoongi ise ister istemez gurur duymuştu kardeşiyle..

O sırada Taehyung ve Hoseok tarafından kapı sertçe açıldı. Yoongi şaşkınlık ile kapıya baktı. Taehyung, "Ooo Bay Min sonunda bulabildik ya sizi. Konuşmamız gerek." dedi sertçe. Yoongi daha bu şaşkınlığı atlatamamışken Hoseok Yoongi'yi daha da şoka sokmak için o cümleyi kurmuştu; "Roseanne Park'ı nereden tanıyorsun?"

---

Rosé bir saat önce başardığı şey ile kendi çapında bir kutlama daha yapmak için evinden çıktı. Sarhoş sarhoş araba kullanmak istemediği için, silahı yardımıyla bir adamın aracını taksi olarak kullanmıştı. Yoongi'nin dağ evinin önüne gelince bir değil, iki araba ile karşılaşınca kaşlarını çattı ve adama durmasını söyledi.

"Bana bak," diye söze girdi elindeki silahı adamın kafasına yaslayıp sertçe adamın kafasını ittirirken. "Bundan kimseye bahsedersen... Seni öldürürüm. Seni bulur ve öldürürüm! Anladın mı?!" diye bağırdı ve arabanın kapısını açıp indi. "Kaybol!" diye tısladı ve kapıyı sertçe kapatıp adamı yeterince korkuttuğundan emin olduktan sonra dağ evinin ön bahçesine giriş yaptı.

Yavaş ve sessiz olmak için parmaklarının ucuyla adım atıyordu. Tabii bu yaptığı şeyde sarhoş olmasının da etkisi yok değildi.

Evin kapısının önünde durdu ve sağ kulağını yaslayıp pür dikkat kesildi. "Ya bir bağım yok!" diye bağırmıştı Yoongi. Demek ki evde yanlız değildi. Hayatını tehlikeye atmak istemedi, sarhoş kafayla üç(?) kişiye yakalanması bebek işi olurdu. Bu yüzden yanından asla ayırmadığı not defterinden bir sayfa yırttı. Cebinden tükenmez kalemini de çıkartınca sayfayı duvara koydu ve yazmaya başladı..

"Geldim ama çok kalabalıktın, bir yandan da ben başını şişirmeyeyim dedim abiciğim." yazdıktan sonra kapının altındaki boşluktan kağıdı ittirdikten sonra yavaş olmanın ve ses çıkartmamanın aksine koşarak Yoongi'nin arabasına ilerledi. Saçındaki tel tokalardan birini aldı ve kilit kısmına soktu.

Bloody Angel ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin