31 |Özel Bölüm|

71 15 46
                                    

Bölüm Şarkıları;
-Lost on you

----

İlahi Bakış Açısı;

Silah patladı ve ikisinden biri vuruldu. Chaeyoung acı hissetmedim, hiçbir şey hissetmedim. Sanki o an, o anlığına onun için bütün dünya durmuştu. Herkes durmuş, endişeyle onları izliyordu. Kulakları çınladı daha sonra. Bakış açısı hafiften kararmaya başladı. Sanki şimdi herkes başına üşüşüyor ve uğultu çıkaracak şekilde fısıltıyla konuşuyorlardı. Sonra eli ayağı titremeye başladı, genç kadının. Göğüs kafesinde şiddetli bir sızı hissetti. Sonra silah bir daha patladı. Fakat namlunun ucundaki yine Roseanne'ydi. Bacakları tutmadı daha sonra, yere yığıldı. Roseanne Park Chaeyoung'un, aynı zamanda Rose'nin, hikayesi buraya kadarmış.

5 Ay Sonra|

Bangtan Boys, verdikleri acı kayıp ile tuttukları yası, artık bitirmiş ve müdürlerinin çağırması üzerine, altı kişi olarak toplanmışlardı.

Her zamanki yerlerine oturmuşlardı, lakin bir yer boştu.

Yoongi'nin yeri... Onun sandalyesi...

"Öncelikle," dedi başkan, ardından boş sandalyeye bakıp yutkundu. "...acı kaybımız, Min Yoongi'yi en içten dileklerimle yâd ediyorum. Tanrı, cennetinde saklasın onu."

"Daha sonra, hepinizi tebrik ediyorum. Rose'yi yakaladınız, keşke elimize sağ olarak geçseydi çünkü öleceği belli, beş aydır yoğun bakımda, adalet yerini bulsaydı, fakat bu da bir şeydir. Yoongi, sayesinde, artık dünya üzerinden bir katil daha silindi."

Yoongi, kendisiyle beraber kardeşini de götürmüştü yanında. Taehyung, başını kucağına eğdi ve dolan gözlerini kırpıştırdı. Hoseok ve kendisi etkilenmişti en çok. Bir de Jimin...

"Ülkemiz, sizin bu başarınızı kutlamak için, ödül verdiler. Sınırsız gün, sınırsız hafta tatile çıkabilirsiniz çocuklar. Hepinize, istediğiniz kadar izin verdiler. Hem kendinizi toplayın bu sırada. Geldiğinizde, sizi bu kadar yıkılmış görmeyeyim..." Başkan, son sözünü de ettikten sonra odadan çıktı.

Odada yanlız kalan Bangtan, ilk başta konuşmadı. Hiç biri konuşmadı. Taehyung'du, sessizliği bozan. "Arkadaşlar," dedi yutkundu. "...başkan haklı. Hadi, gidin toparlanın, Jimin, lütfen yıpratma artık kendini. Olan oldu, üzülüyoruz evet, fakat bu işi salabileceğimiz, kendimizi hiçe sayabileceğimiz demek değil. Yoongi-"

"Ne yapayım Tanrı aşkına! Ha?! Ne yapayım?! Benim sevgilim, sevdiğim adam öldü. Acısı hâlâ derin! En derinlerimde!" diye bağırdı Jimin, Taehyung'un cümlesini ağzına tıkarak.

Taehyung, Jimin'in ani yükselmesine bir şey demedi, sustu başını eğdi. Haklıydı. Jeongguk, "Acısı derin olan bir tek sen değilsin Park Jimin. Yoongi hyungu hepimiz çok seviyorduk, hepimizin acısı çok derin."

Namjoon, Jimin ve Jeongguk'un arasında oturuyordu. Jeongguk'a döndü ve susmasını fısıldadı.

Jimin, "Her neyse, ben çıkıyorum. Ne bok yerseniz, yiyin. Umrumda değilsiniz, bu zamandan sonra." dedi ve kapıyı ardından çarparak çıktı.

Jimin'in merkezden çıkmasıyla, saatlerdir kapıda bekleyen, Hwasa, Jimin'i iki yakasından tutup duvara fırlattı. "Nerede lan benim kardeşim!?" diye bağırdı.

Hyuna, Hwasa'yı kolundan tutup durdurdu. Durdurmasa, kendi öz bile olmasa benimsedikleri kardeşine yaptıkları gibi, Jimin'i öldürecekti.

Sesleri duyan Bangtan'la bir kaç kişi daha merkezden çıktı. Olay merkezin dışında olduğu için kimse müdahale edemiyordu.

Bloody Angel ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin