EL-ZAHMER - CİNNİ & KÂMBİAN

(Kambian) Bölüm 3

Keyifli Okumalar Dilerim ❤️

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız ❤️

Multi:(Azelia)

Şarkı: (Erika Lundmoen - Яд)

~~~

(2 gün sonra)

Ayna'nın, karşısında saçlarımı tarıyordum.

İki, günlük uykusuzluğun sonucu.
gözlerim'in, morluğu artmıştı.

Morluklarımı kapattıktan sonra masa'dan kalkıp, odam'dan çıkacakken.
içeri Aztec, girmişti.

Kapıyı kapatmadan önce önümde eğilip, daha sonra kapıyı kapatmış yüzü, belirsiz bir ifade, almıştı.

"Prenses.."

"Ne istiyorsunuz Aztec."

Elbisemi düzeltip, beklemeye başladım ama konuşmak yerine, daha fazla yaklaşıp. etrafımda dönmeye başladı.

"Baban, için en iyisini istiyorum Azelia, ama sen buna engel olmaktan bıkmıyorsun öyle değilmi?"

"Babamı, veletler ile evlendirip, amacın varis, yapmak ise bunun imkansız olacağını bilmelisin."

Gülünç sırıtışı, artarken bana tepe'den baktığında.

Yüzümü ona dönüp.
bende aynı şekilde sırıtmıştım.

"Sen sadece bir sağ kolsun, babam'ın, geleceğini bu şekilde düşünmen mesleğini riske atacaktır babam'ın, son uyarısını da aldığına göre.
bu konu'nun, üstünde durmaman gerekir ve bana ne yapacağımı söyleyemezsin Aztec, ben kimse değilim. Ben prensesim, Saygını bil..."

Sırıtışı daha da arkterken, bunun sinirden olduğunu anlamak zor değildi.

Saçım'ın ucundan bir tutam alıp, okşamaya başladığın'da. dalga geçermiş gibi konuşmaya başladı.

"Bir prenses, olarak görevlerini yapmak zor olmamalı Azelia, şunu unutma ki Baba'nın, geleceği riske atılırsa bunun sorumlusu sensin."

"Şaka mısın lan se..."

İçeriye Zayda, girdiğinde kelimelerim yarıda kesilmişti.

Zayda, Aztec'i, burada görmeyi beklemiyor olacaktı ki ona sinirli, ve tuhaf bakışlar atıp, yanımıza gelmişti

Aztec, ise sırıtıp gitmişti.

"Bu o...."

"Şşşş Azelia, böyle yapma onu biliyorsun.. her ne derse desin, onun sözleri geçersiz, bunu unutma, kendini unutma."

Zayda Hâlam, omzumu sıvazlayarak.
beni, sakinleştirme'ye çalışıyordu.

Annem'in, neden ondan nefret ettiğini şimdi anlıyordum.

Zayda, ile dışarı çıktığımız'da Babam, salonda bizi bekliyordu.

Beni gördüğün'de yüzündeki tebessüm, hoş bir hal, almıştı.

"Annen'in, kıyafetiyle mükemmel görünüyorsun..."

Tebessüm ettikten sonra.
başımı eğip onu selamlamıştım.

Birlikte, yemek yedikten sonra dünya'ya, dönmek için, geçite gitmiştik.

Yolda ilerlerken Babam'a, bakıp ne durumda olduğunu sezme'ye çalıştım.