(Bölüm 12) Gizemli Siyah At

1.4K 107 79
                                    

hikayemi okuyan oy veren takipci ve okurlarıma teşekkürlerimi sunuyorum ❤❤:) yanımda olanlara sonsuz teşekkürler

===================

(Yarım saat sonra)

!PAT!

Yerimden sıçrayarak uyandım, Karşı odadan Büyük gümleme sesi kulaklarımı çınlatmıştı.

"Ne oluyor lan...?"

Ağır adımlarla, karşı odaya ilerliyordum. içeride en son Vesnan vardı kim bilir, ne yaptı, umarım ciddi birşey yoktur. Odanın, kapısını açtığımda. yerdeki parçalanmış, sandalye, ve masayı görmem buna açıklık getirmişti odayı taradığım'da kimse yoktu... 'nereye gittin vesnan..'
İçimden ona seslenmeme rağmen cevap alamamıştım, beni bu evde ıssız yerde yalnız bırakmıştı ne kadar fedakâr, ama...

Odadan çıkıp salondaki cama ilerledim. Dışarı baktığımda karşıdaki, dere'den su içen bir at görmüştüm hava çok sisli, olmasına rağmen Atın siyah, olduğunu görebiliyordum. Bu At nereden çıktı diye düşünürken, kapının açılma sesi ile arkama döndüm, karşımda vesnanı görünce içime rahatlama, hissi gelmişti. ama o bana sakin bir gözle bakmıyordu, hala sinirliydi.
Yeniden cama döndüğümde, atın orada olmadığını fark ettim...

"Bana mı seslendin?"

"Yok ya.. zaten senin ismin Vesnan değil başkasının adıydı... Gerizekalı."

"Sabrımı taşıyorsun Alev.!."

"Ne zaman sabırlı birisi oldun ki Vesnan. bana sabırdan bahsediyorsun?"

"Seninle tanışmadan önce sabırlı birisiydim"

"Aynen öyledir..."

"Halan seni arıyor, benimle olduğunu söyledim..."

"Eee ne dedi gidiyor muyuz?"

"Hayır kalıyoruz, benimle güvende olacağını söyledi"

"Dalga mı geçiyorsun! Halam, asla öyle birşey söylemez. heleki seni tanıyorsa..."

"Benden korkuyor musun yoksa...? Gayet Öyle söyledi istersen ara?"

"Senin gibi bir Sapıkla, burada kaldığım için için... Evet korkuyorum biraz ama. biraz...!"

"Biraz öyle mi?"

Sinsi gülümsemesi, ile üzerime gelirken, gidebilidiğim kadar geri gittim, mutfağın masasına çarpmam, ile artık olduğum yerde kalmıştım. Hamle yapıp kaçacakken aniden dibimde bitmesi buna engel olmuştu. İki elini'de, masaya koyup beni arasına aldığında.
O

nun gücüyle baş edemeyeceğimi anlıyordum... Yinede ona bu kozu, verecek kadar salak değilim, başıma ufak bir öpücük, kondurup beni kendine çektiğinde. içimde tuttuğum nefesi salmıştım, sarılıyordu ama ben bomboş öylece duruyordum. içimdeki bağı, alevlendirmek istemiyordum. alevlenirse, bir daha ayrı kalamazdım...

EL-ZAHMER - CİNNİ & KÂMBİANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin