(Kambian) Bölüm 8

536 43 111
                                    

Keyifli okumalar dilerim..❤️

Oy ve Yorumlarınızı Unutmayınız.. ❤️

Mükemmel bir video ile geldim, izlemenizi tavsiye ederim bu tür videoları seviyorsanız tabi.

Sesli hikayeler her zaman.
iliklerime kadar güzel bir heyecan ve korku katıyor. 😅

~~~~~

Gün doğmuştu.
saat'e, baktığım'da sabahın 5'ni, gösteriyordu..

Mahkeme bugün'dü...

İçimde hem korku, hem Heyecan vardı....

İlk defa mahkeme'ye, çıkacaktım ve tecrübem bile yoktu Babam, tek yapmam gereken'in, kendimi savunmam ve doğru'yu söylemem gerektiğini demişti...

Üzerimi giyindik'ten sonra dışarı çıkmıştım.

Babam beni bekliyordu.

"Hemen mi gideceğiz..?"

Babam, gülümseyip kolunu omzuma atmıştı.

"Yok... Sadece 25 dakikan var o yüzden önce saray'a, gidip tanıkları görmemiz gerek..."

"Çok rahatladım 25 dakika için..."

Mağara'ya gidip. Âlem'e, geçtikten sonra saray'a hızla ilerliyorduk.

Bizi yolda Aztec, ve oğlu Tyrot, karşılamıştı.
Yılışık yılışık sırıtırken, gözlerimi başka yöne çevirmiştim.

Fazlasıyla iğrenç gözüküyor'du ve kokusu midemi bulandırmıştı.

Kömür'e benzer teni, ve sarı yılana benzer gözleri ile zaten korkunçtu...

Babam'la, Aztec yolda ilerlerken bizde arkalarından gidiyorduk.

"Merak etme seni ele vermeyeceğim..."

Ne demek istediğini anlamamıştım...

"Ne demek istiyorsun..?"

"Orada seni gören bendim. Çünkü biz arkada gözlemci olarak kalıyorduk ve o masumu nasıl öldürdüğünü gördüm ama merak etme kimse bilmeyecektir sonuçta seni ele verecekti..."

Gülümseyip, benden daha hızlı adımlar atarak beni geçmişti.

Ağzım açık baka kaldım...

İçeri geçtikten sonra Hâlena, yanıma gelip birşey ihtiyacım varmı diye soruyordu.

~~~
"Mahkeme'de en ufak hatanızı görmeyeceğim... Anlıyor musunuz..?"

Babam, bizi karşısına alıp, konuşma yapıyordu.

"Özellikle de sen Azelia, mahkeme'de baş konuşan, seni kışkırtacaktır konuşman için.. sakın sinirlenme isteyeceğim en son şey orada sinirlenmen olacaktır..."

Başımı olumlu anlamda sallayıp, çıkmak için hazırlanıyorduk.

Yolda At, arabası ile giderken düşüncelere dalmıştım.

Son isteyeceğim şey hapise girmek, yada ölmekti...

Küle benzer toprağı ve sıcak havası beni bunaltma'ya, yetmişti bile...

Tam karşıda kocaman bir kafatası olan saray gözükmüştü. Şato mu desem ki..?

Ayaklarım titriyordu...

Arabadan indikten sonra koluma iki deve ayısı girip beni oraya götürüyordu.

Kafaları cidden ayı'ya, benziyordu...

EL-ZAHMER - CİNNİ & KÂMBİANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin